Hayat güzeldir, evet. Ama her güzelin içinde biraz tatsızlık saklıdır. Kimisi için bu, sevgiliden gelen “konuşmamız gerek” mesajıdır; kimisi içinse tam dışarı çıkmak üzereyken gelen, “Ben gelemiyorum” diyen bağırsakların sessizliğidir. İşte bu haftaki “Lezzetsiz Şeyler Müzesi” köşemizde sergilenen eserin adı: İçeride Yoğunluk Var.
BİRAZ DÜŞÜN BAKALIM!
Kabızlık denilen şey, hem fizyolojik hem de biraz felsefidir aslında. Öyle bir anda gelir ki, hayatı sorgularsın. Önce boş tavanı izler, sonra cenin pozisyonunda saatlerce kıvranırsın. Oysaki sabah mis gibi uyanmış pencereni açmış, çayını yudumlamış, güneşe bir selam çakmış, güne de umutla başlamışsındır. Hatta biraz abartıp içinden dünyayı değiştireceğini bile düşünürken birdenbire durursun. İçerden bir çığlık yükselir ve bağırsakların sanki şöyle der:
“İçeride yoğunluk var, biraz düşün bakalım.”
RUHTA SIKIŞIR!
Sonra düşünürsün. Hatalarını, beslenme düzenini, arkadaşlık ve aile ilişkilerini, stres düzeyini, iş yoğunluğunu…Susup içine attıklarını ve daha nicesini… Bir süredir hissettiğin tıkanmışlığı sadece bedensel sanırsın ama fark edersin ki aslında ruhun da sıkışmıştır. Ve vücut sinyal vermeye başlamıştır.
İşte o andan itibaren sen artık başka birisindir. Kıyafetlerin dar gelir, koltuk rahat etmez, uyku tutmaz, o çok severek hüplettiğin çay bile işe yaramaz. Oturursun ama kalkmak istersin. Kalkarsın ama vücudun ağırdır. Sanki bir el seni olduğun yere bastırıyor, eziyor gibi hissedersin.
BAZEN BİLEMEZSİN!
Kabızlık hissi, insanın hayatta kontrol edemediği şeylerle ilk karşılaşması gibidir. “Ben bedenimi, ruhumu bilirim” dersin ama hayır, bazen bilmezsin. Ve kabul etmesi zor olsa da, bazı günler tüm dileğin sadece ‘rahatlamak’ olur.
HİÇBİR ŞEY SONSUZA DENK SÜRMEZ!
Ama güzel olan şudur ki, hiçbir kabızlık sonsuza dek sürmez. Hayat gibi… Bazen tıkanırız, ilerleyemeyiz, sıkkın oluruz. Ama sonra bir gün, hiç beklemediğin anda çözülür her şey. “Oh be!” dersin. Hafiflersin.
ÖNCE TIKANMAK GEREKİR
İşte tam da bu yüzden, “İçeride Yoğunluk Var”, Lezzetsiz Şeyler Müzesi’nde bu hafta sadece bir vitrin değil, bir hayat dersi olarak yerini alıyor. Çünkü bazen rahatlamak için önce tıkanmak gerekiyor.
Sevgiyle kalın, sakin kalın ve kendinize rahatlamak için alan tanımayı unutmayın.
Hayat hem çok güzel hem de çok kısa. ♥︎