Atatürk ve Kayseri: Cumhuriyet’in Kalbinde Bir Şehir

Atatürk ve Kayseri: Cumhuriyet’in Kalbinde Bir Şehir

Sanayi, cesaret ve vatan sevgisinin buluştuğu yer…

Kayseri, Anadolu’nun ortasında yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda milli mücadelenin ve Cumhuriyet’in kalbinde yer alan bir şehirdir. Bu şehrin kaderi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu ile şekillenmiş; çalışkan insanı, ticari zekâsı ve milli ruhu ile Cumhuriyet’in kalkınma hamlesinde öncü bir rol üstlenmiştir.

Atatürk’ün Kayseri’ye ilk gelişi 19 Aralık 1919’dadır. O zor günlerde halkın gözündeki umut ışığına, milli birliğe olan inancına bizzat tanıklık etmiştir. Kayseri halkı, Mustafa Kemal Paşa’yı yalnız bir kumandan değil, milletin kurtuluş umudu olarak bağrına basmıştır. O günden sonra Kayseri, Milli Mücadele’nin bir lojistik merkezi, bir direniş üssü haline gelmiştir.

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Atatürk’ün “her alanda kalkınmış bir Türkiye” hedefi doğrultusunda Kayseri, bu hedefin en somut örneklerinden biri olmuştur. 1926’da temeli atılan Sümerbank Bez Fabrikası, sadece bir sanayi kuruluşu değil, aynı zamanda bir medeniyet projesidir. Fabrikanın bacasından çıkan duman, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığının sembolü olmuştur.

Atatürk, Kayseri’nin potansiyelini iyi bilmiş; bu şehirdeki girişimci ruhu, Cumhuriyet’in ekonomik planlarına dahil etmiştir. “Kayseri halkı ticarette mahirdir, bu kabiliyet memleket menfaatine yönlendirilmelidir.” sözü, O’nun Kayseri’ye olan güveninin açık göstergesidir.

Bugün de Kayseri, sanayisiyle, üniversitesiyle, kültürüyle Atatürk’ün çizdiği çağdaş Türkiye vizyonunun canlı bir örneğidir. Her fabrikasında, her okulunda, her sokağında O’nun “muasır medeniyetler seviyesini aşma” idealinin izleri vardır.

Atatürk’ün Kayseri’ye kazandırdığı sadece fabrikalar değil, bir zihniyettir. O zihniyet, “Kendi ayakları üzerinde duran, üreten, düşünen bir millet olma” fikridir.

Bugün, Atatürk’ü anmak demek; Kayseri’nin üretken ruhunu yaşatmak, alın terine ve bilime değer vermek demektir. Gazi’nin “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet’in gerçek bekçileri, işte bu anlayışı sürdüren şehirlerdir.

Ve o şehirlerin başında da Kayseri gelir.