TÜM DÜNYANIN SAYDIĞI TEK LİDER

Her sanatta üç kuralı vardır. Bu kural fizik biliminden gelir, yani doğanın kanunudur. Mustafa Kemal Atatürk’ün adından başlar sanatkar oluşu. Atatürk’ü övmem kimileri tarafından farklı anlaşılmasın ama durum budur. Yani kimseye yağ çekme gibi bir derdim yok. Gerçek bu kabullenilse de kabullenilmese de. Dünya’da kaç kişi var ömrü cephelerde geçmiş ve askerinin sefertasına ortak olabilen. Geometri, fizik, jeoloji, topografya(yer bilimi) gibi bilimlerden kopmadan o cephe senin bu cephe benim diyebilen. Bana göre Atatürk’ün en büyük özelliği ise bir işi yapmış olmak için yapmamış olmasıdır. Ülke her ne kadar harap ve bitap düşmüş olsa da o biliyordu ve hissediyordu ki “Zafer, kazanacağına inananların olmuştur ”her zaman. Savaş onun için insan öldürmek olmamıştır. Tam tersine haksızlığı defetmek için “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafa vardır. O satıh tüm vatandır.”demiştir. Yani işgal kuvvetleri Anadolu’ya saldırdığı için, o önce savunma savaşlarını halkıyla omuz omuza mücadele etmiş, devamında taarruza geçmiştir. Ve o dünyadaki tek politikacıydı tüm dünyanın saydığı ve saymaya devam ettiği.

Ama gelin görün ki, onun ölümünden sonra bu ülkeye gelen siyasetçilerden hiçbiri Cumhuriyet’e sahip çıkamadı. İstisnalar kaideyi bozmaz ama ne Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyet’e sahip çıkabildi, ne de süregelen diğer siyasi parti kurucularının partilerine gelecek yeni nesiller sahip çıkabildi.

Atatürk’te biliyordu ve sözlerinde, Gençliğe Hitabesinde bunu görmek mümkün: Cephede kazandığımızı masa başında kaybetme durumu söz konusu oldu maalesef 10 Kasım 1938 saat 09:05’den itibaren. Çünkü ondan başka, yurduna onun kadar önem gösteren yoktu ve o boşluktan “cehalet orduları ”ülke vatandaşlarımızın arasına sızmaya çoktan başlamıştı.Halk okumuyor,araştırmıyor,her söze kanıyor ve devam eden süreç.

Uzun lafın kısası benden bu defalık bu kadar.

Acı ama gerçek olan budur, yaşa Mustafa Kemal Paşam yaşa