Çarşamba, Kasım 19, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana SayfaGündemYABANLU PAZARI VE SELÇUKLU’NUN FİLİZLENEN TİCARET UFKU

YABANLU PAZARI VE SELÇUKLU’NUN FİLİZLENEN TİCARET UFKU

Ortaçağ Anadolu’sunun En Büyük Panayırı

Ortaçağ Anadolu’su yalnızca hanları, medreseleri ve mimarisiyle değil; aynı zamanda uluslararası ticaret yollarını birbirine bağlayan panayırlarıyla da büyük bir ekonomik canlılığa sahiptir. Bu panayırların içinde ise biri vardır ki adeta Selçuklu ticaret ufkunun simgesi haline gelmiştir: Yabanlu Pazarı…

Kayseri’nin doğusunda, Zamantı Ovası’na bakan yaylalarda kurulan Yabanlu Pazarı, 13. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti’nin en büyük ve en güvenli ticaret panayırı olarak kabul edilirdi. Çin’den başlayan İpek Yolu’nun kolları, Kafkasya’dan sarkan ticaret hatları ve Suriye-Mısır hattı tam da burada kesişir; yüzlerce çadır, binlerce tüccar ve çeşitli kavimlerden insanlar aynı pazarda buluşurdu.

Bir Ay Süren Büyük Buluşma

Yabanlu Pazarı yalnızca bir alışveriş yeri değildi. Selçuklu’da devlet himayesinde düzenlenen bu panayır, bir aya yakın süren, belirli tarihlerde kurulan devasa bir ekonomik ve kültürel buluşmaydı.
Kürk, at, dokuma, baharat, değerli taşlar, zırhlar, halılar, bakır eşyalar, tarım ürünleri… Liste uzayıp gider. Pazara Moğol bozkırlarından gelen tüccarların yanında, Suriye’den, İran’dan, Kıpçak bozkırlarından, Kafkasya’dan hatta Bizans’ın iç bölgelerinden gelen esnaf ve kervanlar katılırdı.

Selçuklu’nun “Sigorta Sistemi”: Emniyetname

Anadolu Selçukluları yalnızca bu pazarları kurmakla kalmamış, tüccarın güvenliği için örnek bir sistem de geliştirmişlerdir:
Emniyetname, yani devlet güvencesi.

Panayıra katılan her tüccar, devlet tarafından korunur, malları teminat altına alınırdı. Bir saldırı veya kayıp yaşanırsa, Selçuklu devleti zararını karşılar, suçluları takip ederdi. Bu uygulama, Yabanlu Pazarı’nı dönemin en güvenli ticaret alanlarından biri hâline getirmişti.

Ekonominin Kalbi, Kültürün Kavşağı

Yabanlu Pazarı, yalnızca ticaret değil, aynı zamanda kültür alışverişinin de merkeziydi.
Göçebe Oğuz boyları, yerleşik Türk halkı, Fars tüccarlar, Arap aşiretleri, Kafkas kavimleri, Ermeni ve Rum esnaf… Bu çeşitlilik Anadolu’nun kültürel mozaiğini daha da zenginleştiriyordu.

Bu panayırlar sayesinde Kayseri ve çevresi, Selçuklu döneminde Anadolu’nun ticaret başkentlerinden biri hâline gelmiş; şehir bir yandan üretim, diğer yandan uluslararası pazarlarla bağını güçlendirmiştir.

Bugüne Düşen Miras

Yabanlu Pazarı, bugün fiziksel olarak kurulmasa da Selçuklu’nun ticaret vizyonunun en somut örneklerinden biridir. Modern fuarcılık anlayışının bile kökleri burada aranabilir.
Selçuklular, yalnızca büyük binalar değil; ticareti büyüten, insanları buluşturan ve şehirlere canlılık katan bir ekonomik ekosistem inşa etmişlerdir.

Anadolu’nun bağrında bir zamanlar yüzlerce çadırdan yükselen uğultu, tüccarların pazarlıkları, atların kişnemesi ve tezgâhların şakırtısı, bugün hâlâ tarihin derinliklerinden bize şu mesajı ulaştırıyor:
“Güçlü devlet, güvenli ticaretle başlar.”

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler