Çarşamba, Kasım 19, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana SayfaYaşamKültür SanatKÜLTÜREL MİRAS: LAKAPLARIMIZ

KÜLTÜREL MİRAS: LAKAPLARIMIZ

Bu ülkede lakap, sevginin en kısa yoludur:
Hafif kırıcı… Çok kalıcı… Aşırı komik.

Türkiye’de lakap dediğin şey kazadır.
Bir kere olur, ömür boyu sürer.


Daha dünyaya yeni gelmiş bir bebek vücudunda fazlaca kılla doğar, sonra bunların hepsi dökülür. Ama artık yapacak bir şey yoktur… Artık ölene kadar adının önünde “kıllı” diye bir sıfatla anılacaksın. Geçmiş olsun…


Lakapların Kuralı Çok Basit: Mantık Yok!

Bu tamamen bir gelenektir:

“Gerçeğe en uzak olan kazanır.”

Bakkal: Kel Bakkal (Saçı var)
Kasap: Deli Kasap (Sakinliğiyle ünlü)
Manav: Küçük Manav (Dükkân 4 katlı)
Kırtasiyeci: Kara İsmail (İsmail bile değil, Ali)

Çünkü lakaplar, gerçeği yansıtmak zorunda değildir. Hatta genelde yansıtmaz.

Hatta asla yansıtmaz.


Fiziksel özelliklere göre verilen lakaplar ise en acımasız olanlardır. Bir gün gözlerin uykusuzluktan hafif kayık dursa…
Ertesi gün adın Şaşı Murat.
Düzelir mi? Düzelir. Lakap silinir mi? Asla.
Kilo da böyle… Zayıfsın, “Tonton”
Kilolusun, “Cılız”
Ortalama kilolusun, “Hayvan”

***

Hepsinin ortak özelliği:
O davranışı bir daha asla yapmasan da lakap seninle yolculuğa devam eder.
Mezuniyet töreninde hoca bile diplomanı verirken: “Evet gençler… Şimdi sırada Sidikli Ayşe var.” diyebilir…

Ne de olsa yiğit namıyla anılır…

***

Bunlarda Kayseri’de

herkesin bildiği lakaplar:

Hasekiler, Kirikler, Tarhanacı, Türkyarlar, Çaparlar, Bedestenciler, Kürtüncü, Uzunhacılar, Alibazlar, Altındişler, Garamemetler, Çerçiler, Nalbantoğlu, Tennuriler, Garamavuşlar, Güpgüpoğlu, Çakmaklar, İçmeler, Gazioğulları, Mermerkayalar, Karabacaklar, Hüsrevoğulları, Karamercanlar, Gülükimamı, Kıllılar, Keklikaliler, Devhacılar, Çantaoğlu, Bekarlar, Çandıroğlu, Çavdaroğlu, Okandanlar, Karameteler, Yağcıoğulları, Tazecioğlu, Püsküllüler, Naneciler, Dedemanlar, Beğendikler, Ebicioğlu, Satoğlu, Bildik, Hançerler, Hocaoğulları…

Esnaf lakapları ise çok daha gizemli bir evren…
Mahallede asla gerçek ismiyle çağrılmayan esnaflar vardır:
“Cingöz Kasap”, Gözleri normal, hatta hafif miyop.

Akraba Lakapları ise soyadından daha etkilidir. Türkiye’de asıl soyadı tapuda değil, mahallede belirlenir: “Kolsuzların Mehmet”, “Mantıcının Mustafa”, “Petekli Şaben”, “Kıllının Ayşe”
Akraba kendine lakabı yakıştırmasa bile toplum çoktan onaylamıştır.

***

Kayseri’de birçok komik lakaplar var. Bununla ilgili bir araştırma yaparken, karşıma tam da bu konuya ilişkin bir anekdot çıktı…  Alıntıyı olduğu gibi paylaşmak isterim.

“Çok sert kişiliği ile tanınan bir vali Kayserimize tayin edilir. Vali göreve başlar başlamaz hemen vergi toplatmak ister. Tahsildarı odasına çağırır ve “oğlum hemen vergi toplamanızı istiyorum amma vergi ödemeyen bir kişi bile kabul etmem” der.

Tahsildar birkaç gün içinde vergileri toplar fakat büyük çabalara rağmen daha önce de vergi ödemeyen şahıslardan yine bir kuruş bile alamaz. Ertesi sabah topladığı vergileri sunmak üzere valinin kapısını çalar. Tahsildar bazı şahıslardan vergi almayı başaramamasının eziklikliği ve korkusu içindedir. “Sayın valim topladığımız vergileri getirdim” der.

Vali, “aferiiim oğlum, peki herkes vergisini ödedi mi?”, diye tahsildara sorar.

Tahsildar, “Sayın valim maalesef bütün çabalarımıza rağmen bazı şahıslardan bir türlü vergi alamadık” der.

Vali küplere biner, büyük bir öfke ile; “vay efendim nasıl olur da vermezlermiş, çabuk söyle bana kimmiş onlar ben onların icabına bakar ve hepsinden söke söke vergi alırım” diye kükrer.

Tahsildar vergi alamadığı kişiler için hazırladığı listeyi valiye okumaya başlar.

Gavûr Ali, İt Osman, Gıllı Bekir, Çatlak Hamdi, Hırsız Yaşar, Avrat Hasan, Titrek Şaban, Cikcik Sabire, Bıyıklı Assiye, Kemikkıran,Yılangırkan, Çıtkırıldım, Seyyar minare, Garınca padişahının oğlu, Çaparların Musa, Yipeleğin Yunus, Şemşamerin Şaban, Keştombağın Ahmet, Bılıbılının Memmet, Tın gabağın Gadir, Bellimbebeğin Bekir, Tıstısların Aziz, Dandiklerin Nafiz, Atbazarından Fakı, Battalaltından kör Şıkı, Yalamanın Arnak, Bitlinin Kurnak, Agobun Pırsık, Mırsığın Tırsık”

Vali bir süre ağzı açık şekilde tahsildara bakakaldıktan sonra, “Yav oğlum bunlar adam mı? Ben bile gitsem bu adamlardan beş kuruş para alamam” demiş.”

***

Bu memlekette lakap, toplumun sevdiği insanlara attığı ufak bir çimdiktir.

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler