Cuma, Kasım 14, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana SayfaYaşamKültür SanatKervansaraylar ve Selçuklu’nun Sigorta Sistemi

Kervansaraylar ve Selçuklu’nun Sigorta Sistemi

Anadolu’nun taşında toprağında bir medeniyetin aklı, adaleti ve merhameti vardır. Selçuklular, bu topraklarda yalnızca hanlar, hamamlar, köprüler değil; insanı merkeze alan bir düzen, güven ve huzur sistemi de kurmuşlardı. Bu sistemin en dikkat çekici örneklerinden biri ise “kervansaraylar” ve onlarla birlikte uygulanan ilk sigorta sistemidir.
Kervansaraylar, yalnızca ticaretin değil, insanlığın da durağıydı. Her 30–40 kilometrede bir —yani bir devenin yürüyüş mesafesinde— inşa edilen bu yapılar, ticaret yollarını güvenli hale getiriyordu. Ama Selçuklular bununla yetinmemişti.
Yolculuğun zorluğunu bilen devlet, her tüccarın, her yolcunun, her hayvanın güvenliğini de teminat altına almıştı. Kervansaraylar, adeta devletin şefkat eliyle örülmüş bir sosyal güvenlik ağının taş bedenli sembolleriydi.

Bir tüccar, malını yolda kaybettiğinde veya zarar gördüğünde, Selçuklu devleti bu zararı karşılıyordu. Çünkü ticareti ayakta tutmanın, güveni korumanın yolu buydu. Bu anlayış, bugünkü anlamda sigorta sisteminin ilk örneklerinden biriydi.
Ne özel bir şirket vardı ne de prim ödemesi. Devlet, kendi halkının refahını, ticaretin devamlılığını ve yol güvenliğini emanet bilinciyle üstlenmişti.

Kervansaraylara sığınan bir yolcu kim olursa olsun —Müslüman, Hristiyan, Yahudi fark etmeden— üç gün boyunca ücretsiz barınma, yemek ve hayvanına bakma hakkına sahipti. Hastalanırsa tedavi edilir, malları zarar görürse tazmin edilirdi. İşte bu, yalnızca bir hizmet değil, medeniyetin vicdanıydı.

Selçuklu’nun bu sistemi, Anadolu’yu kısa sürede güvenli bir ticaret havzasına dönüştürdü. Doğudan gelen kervanlar, batıya uzanan yollar, tüccarların gönül rahatlığıyla seyahat etmesini sağladı.
Bir anlamda, o taş duvarlar arasında sadece mallar değil, güven, merhamet ve adalet taşınıyordu.

Bugün sigorta şirketleri bilgisayar ekranlarında poliçeler düzenlerken, Selçuklu’nun taş hanlarında “güvenin poliçesi” insan sözüyle, devlet ahdiyle yazılmıştı.
Ne güzel demiş ecdad:

“Kervansarayda yatan aç kalmaz, yolcu yolda yalnız kalmaz.”

Selçuklu’nun sigorta sistemi, yalnızca ticaretin değil, insan onurunun da teminatıydı.
Ve belki de asıl mesele, taşla örülen kervansarayları değil, o taşların arasına sinmiş adalet anlayışını yeniden hatırlayabilmektir.

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler