BASIN HALKIN MÜŞTEREK SESİDİR

Mustafa Kemal Atatürk sözünü konu alan bir yazımı daha sizlerle paylaşıyorum

Aynı Mustafa Kemal Atatürk’ün bir de şu sözü vardır bilindiği üzere:”Birgün,benim sözlerimle bilimin çeliştiğini görürseniz,benim sözümü değil bilim gerçeğini kılavuz alınız”demiştir.

Yani bu ne demek ?

Bu söz pek çok manaya gelmekte. Birincisi bu söz Mustafa Kemal Atatürk’ün ne kadar alçak gönüllü olduğunun kanıtıdır. Yani mütevaziliğini hiçbir zaman yitirmemiştir. İkincisi bencil değil insancıldır. Yani menfaatçi bir yapıda olsaydı, insanları yanlış yönlendirip sağ gösterip sol vurabilirdi ama o millet , toplum, yurt sevgisini seçen birisi olduğu için daima mütevazi oldu. Üçüncü gösterge de, bir sözün söylenmiş olmak söylenmemesi gerektiğinin farkında olan bir liderdi. Geometri, fizik, matematik ve kutsal dinimiz İslamiyet’in kitabı Kur’an – ı Kerim, hani güçlü olan, kerim olan dinimizin temel kitabı onun başucu kitaplarıydı. Onun sözlerinde bu kitapların özlerini bulursunuz.

Gelelim basın halkın müşterek sesidir sözüne.

Müşterek kelimesi malum toplumumuzda genellikle evlilik anlarında kullanılan bir kelimedir ve ortak demektir.Yani bu sözle basının halkın ortak sesi olduğuna vurgu yapılmıştır bu sözle.

Basın adamı,bir haberi toplumun içinden alır ve yine aynı toplum için gündem oluşturması adına,toplumun menfaati doğrultusunda haber yapar.Bu yüzden bunu bilen Mustafa Kemal Atatürk ,Kurtuluş Savaşı yıllarında,halkın ve cephedekilerin birbirlerinden haberleri olması bakımından Anadolu Ajansı’nı kurmuştur.

Komşunun komşudan,doğudakinin batıdakinden,dükkan sahibinin kiracısından haberi olmazsa sizce de bu yerlerde bir irtibat,iletişim kopukluğu yaşanmaz mı?

Basın da halkın müşterek sesi değil de menfaat sesi olursa zamanla çatlak seslerin olması büyük ihtimaldir.Basın bir yöndeki menfaat uğruna haberi o yönde yaparsa diğer taraftaki kişi ya da kişilerin menfaati söz konusu olduğunda aynı haberi belli süre sonra diğer taraf için yapacak olsa aynı haber ,haberi okuyanların kafasında dalgalanma yaratmaz mı?Ve bu durumlar çoğaldıkça basın mesleği güvenini ve saygınlığını kaybeder ve de saygın meslek dalı olan basının da herhalde kimse saygın olmayan yerde çalışmayı severek yapmaz.

Uzun lafın kısasından birkaç düşüncemi kaleme aldım.

Dünya Gazeteciler günü kutlu olsun

Basınımızın tüm güzide temsilcilerine selamlar saygılar