Sesleri Gür ve Tok Çıkıyor

Bu dönemler genelde hep hareketli olur…

Geleni, gideni, alanı, satanı, üfüreni, tüküreni, bol kesen atanı, ahkam keseni çok olur…

***

Tam da öyle günlerdeyiz… Eğrinin doğruya fazlasıyla kafa tuttuğu, büyük rakamların havada uçuştuğu, kötüsü ya da yetersizliği asla sorgulanamayan “kullandığı köşe atışına kafa vuran” cinste isimlerin kulüplere servis edildiği, mevsimselliğinden öte transfer sezonunun sıcaklığının kasıp kavurduğu güneşli hazırlık günlerindeyiz.

***

Evet uzun süredir ara verdiğimiz spor dükkanımızın kepenklerini de bugün itibariyle açıyoruz. Bilgi kirliliğinin tavan yaptığı, yatırımların hep doğru düşünüldüğü, eksinin dört işlemde yerinin olmadığı, sahte gülücüklerle imzaların atıldığı umutların servis edilip, hayallerin satıldığı günlerdeyiz…

***

Yıllardır bu dönemlere tanıklık ettiğimiz için hep şunu söyleriz; “bir futbolcunun imza atmadan, takımla birlikte çalışmalara katıldığını görmeden asla konuşulanlara inanmayın..!” Gelenin kim olduğundan öte, geldikten sonra neler yapıp, neler yapamadığıdır asıl sorgulanması gereken detay…

Dünya markası olup, geldikten sonra dökülen onlarca yüzlerce örneği vardır ülkemizde.  

***

Gelelim bizim tarafa… Kayserispor’da neler oluyor, ne konuşuluyor, kimler gelip kimler gidiyor, yeni sezon için neler hedefleniyor? Konuşalım, tartışalım ve sonuçta üç aşağı beş yukarı beklentilerin karşılık bulup bulamayacağı konusunda fikir yürütelim…

Malum tahta kapalı, güne özgü değil, düne, hatta dünlerden gelen bir sıkıntı bu…

Ama bugüne baktığımızda başkanın, yönetimin, daha ötesinde Baki vekilin tahtanın açılmasıyla alakalı ciddi bir mücadelesini görüyor ve de alkışlıyoruz… Açılır açılmaz bilemeyiz, ama transfer yolunun açılması için yüze kapıları kapatmak yerine, karınca kararınca herkesin, kendisini Kayserispor’lu hissedenlerin bu yoldaki engellerin bertaraf edilmesi için sorumluluk alması şarttır.

***

Ülkenin neresinde olursanız olun transfer karargahlarının kurulduğu yer İstanbul’dur. Kayserispor’da karargahını İstanbul’a kurdu, bir yandan tahtanın açılması için, diğer yanda kadroya dahil edileceklerle, gönderilecekleri netleştirmeye çalışıyor. Yönetimin mücadelesi en azından birinci transfer döneminde tahtayı açtırıp, kadroyu güçlendirerek mesafe kat etme üzerine. Çünkü Ocak’ta bu kulübün tahtası yine kapanacak, bu nedenle yönetimin hamlesi geleceğe dair olumsuzlukları düşünüp mevcut kadroyu güçlendirme üzerine olacak. Tahtanın açılması için telaffuz edilen rakamlar yüksek, ama bu kulübü geçmişten bugüne bataklığa sürükleyenleri düşündükçe bazen “boşa mı kürek çekiliyor?” demiyor değilim. Ama bu kulübün her halükarda yaşaması ve ayakta durması şarttır.

***

Ha bunu söylerken erken olduğunu bilmeme rağmen duyduklarım, gördüklerim şayet tahta açılırsa Kayserispor üç büyüklerden sonra transferde en çok konuşulan kulüplerden birisi olur.

Birilerine göre yine abartı olarak görülebilir ama yine tahta açılır iyi bir yapılanmaya gidilirse bu takım bir dönem lige damga vuran Adanademirspor, geçtiğimiz sezon ligi kasıp kavuran bir Samsunspor olur.

Akıbeti mi ne olur?

Onu bilemem hele çocuk bir doğsun, dona ihtiyaç olup olmadığına o zaman karar verilir.

Dolayısıyla sonrası Allah kerim, hele günü bir kurtaralım.

***

Profesyonel ligdeki diğer temsilcimiz Erciyes FK için de benzer duyguları taşıyorum.

Yeni gelen hocasıyla ilgili yorum yapmak istemiyorum, onu da zamana bırakıyorum.

Ancak iyi bir kadro oluşturdukları kesin.

3. Ligde başa güreşecek bir takım kuruluyor, çıta geçtiğimiz sezonun çok çok ötesinde.

***

Sonuçta hepimizin aklındaki ilk soru; “başarı gelir mi?”

Hiçbir maç oynanmadan kazanılmadığına göre bekleyip görmekte yarar var.

Beklentiler büyük yönetimin planlaması başarı endeksli, dolayısıyla bu kadrodan “ligde kalsın yeter..!” tarzında bir beklenti sığ bir düşünceden farksızdır.

Sonuç olarak; bu şehrin futboldaki temsilcilerinin yeni sezonda bulundukları liglerde ses getirecekleri kuvvetli bir ihtimal gibi görünüyor.

Çünkü geçmişe göre sesleri daha gür ve tok çıkıyor. Haydi hayırlısı…