İYİYE İŞARET DEĞİL

Bellona Kayserispor kulüp Başkanı Nurettin Açıkalın’ın “Transfer için gerekli olan 15 Milyon Euro tutarındaki bütçeyi şehir bulsun” sözleri maalesef bana hiç hoş olmayan eski günleri hatırlattı.
Malum, Sarı-Kırmızılı takımın başına gelen her başkan, “Paramız yok, şehir destek olsun” mihvalinde söylemler geliştirirdi. Bu sözlerin ardından açıklamalar peş peşe gelir, şehir bölünür küslükler oluşurdu. Hatta başkanlar işi daha ileriye götürür, “Şehir destek olmuyor, görevi bırakıyorum” şeklinde çıkışlar yapardı.
Sonra tıpış tıpış yine görevine devam ederdi o ayrı!
Ben Nurettin Açıkalın’ı her zaman kendi göbeğini kesen bir başkan olarak takdir ettim ama bu son söylemi bana göre fırtınanın görünen ilk kara bulutu…
Biri bana izah etse iyi olur çünkü ben anlayamıyorum. Kulüp başkanlığına talip olan veya bu görevi üstlenenler bu kulübün durumunu bilmiyor mu?
Borç belli, sorunlar belli, kulübün tüm gelirleri üzerindeki temlik belli. O zaman yapabileceğinizi düşünüp iki ay sonra “Parayı şehir versin” demek ne kadar doğru?
Kardeşim yapamayacaksınız zaten bu işin içine girmeyin. Yapacaksınız da her aklınıza estiğinizde şehrin sokaklarında para diye dolaşmayın.
Çok daha samimi olmak istiyorsanız, verip istifanızı yapabilen gelsin.
Aslında bunlar çok basit, yapıldığında da kulübü rahatlatacak eylemler ama yok, olmuyor bizde!
Bütçeyi şehir yapacaksa bu işi yapmak için sizin ne özelliğiniz kalıyor ki?
Bu kulüp futbol topunu gördüğünde bomba sanacak insanları gördü başkanlık koltuğunda. İki ay bu işi yapan, havasını alan, forsunu görenler iki ay içinde futbol ordinaryüsü kesildi başımıza.
O nedenle ismin pek önemi yok böyle durumlarda. Özellik, bu zor durumda kendi kişisel vizyonununuz ile neler yapabiliyorsunuz bunu görebilmek.
Elbette şehir desteğini verir. Bu takım bu şehrin takımı. Son dönemde kulübü babasının malı gibi görenler olsa da bu tür dönemleri çok gördük doğrusu.
Her zaman şu söylenir, “Kayserispor, Süper Lig’de olduğu sürece Kayseri’de Süper Lig’de olur.”
Her zaman aslolan Kayseri şehridir!
Ama kimse de demiyor ki üç-beş kişilik bir ekibin babasının malı gibi gördüğü bu kulüp Kayseri şehri olduğu için var.
Bu nedenle, yeni sezona küslüklere, dargınlıklara, bölünmelere fırsat verecek açıklamalardan uzak durarak girmek en mantıklısı, Bu nedenle Nurettin Açıkalın başkanın öncelikle kendi vizyonu çerçevesinde neler yapabileceğini göstermesi, ardından şehirden destek istemesi daha doğru olurdu.
Eğer, transfer tahtası açılıp, gerekli transferler yapılamayacaksa öncelikle bunun zaman geçirmeden kamuoyuna duyurulması, ardından bu işte dahli olanların, kulüple tüm bağları koparılması gerekli.
Aksi takdirde iş işten geçtikten sonra atılacak adımların, bulunacak paraların bir kıymeti harbiyesi yoktur.
Nurettin Açıkalın’ın bu sözlerinin muhattapları elbette sokaktaki kendi halindeki insanlar değil.
Belediye başkanları, şehrin mülki amirleri, oda, dernek ve iş dünyası kuruluşlarını yönetenler. Şimdi gelecek cevabı bekliyoruz.
Ama cevap yerine derin bir sessizliğin bizleri beklediğini sanırım bir tek ben bilmiyorumdur….