Lig başladı ve bizim adımıza 4 maç geride kalırken, son Göztepe karşılaşmasının ardından sosyal medyada taraftarların sosyal medyada Teknik Direktör Markus Gisdol hakkında yorumları okurken şaşkınlığımı gizleyemiyorum.
Yeni bir kadro ile yola çıkan takımın her geçen hafta üzerine koyarak devam etmesi takdir ile karşılanması gerekirken sadece skora endeksli yorumlar dikkat çekici boyuta gelmiş durumda.
Hatta durum o kadar vahim ki “Markus Gisdol gitsin” boyutuna ulaşmış… A benim güzel kardeşim daha ne gördünüz de Gisdol ile ilgili bu kadar net ifadeler kullanabiliyorsunuz?
Üzerine üstlük ligde her geçen hafta daha da artan bir formu var takımın. Tek eksiğimizin galibiyet olduğu bir dönemde destek vermek varken, ayrıştırıcı yorumlar camiaya hiç bir şey kazandırmaz.
Forvetiniz son maç takıma katılmış, eksik isimleriniz var ve ligin en önemli takımlarından biri karşısında galibiyeti kaçıran taraf oluyorsanız, fazla telaş etmenize gerek yok.
Evet, ülkemizde her şey sonuca endeksli yürüyor anlıyorum ama bir yandan da destek olmak önemli bir erdem olarak karşımıza çıkıyor.
Lig daha uzun bir maraton bu nedenle camiayı bölecek, yönetimi zorda bırakacak yorumlardan uzak durmakta fayda var.
Birde, Başakşehir ile yollarını ayıran Teknik Direktör Çağdaş Atan ile ilgili ‘Yeniden Kayserispor olur mu” mesajlarını görüyorum ki akıllara ziyan.
Kardeşim, Çağdaş Atan’ın bu camiaya yaptıklarını ne çabuk unuttunuz.
Kendisinin etik dışı ayrılışı yetmezmiş gibi oyuncularımızı ayartmadı mı? Şimdi tüm bunları unutup kapımızı mı açacağız. Peki, aynı şeyleri yaptığında bunun hesabını kim verebilir?
Bu nedenle Markus Gisdol ve öğrencilerine gereken desteği vererek yolumuza devam edelim. Bu köprünün altından daha çok sular akar. Bir galibiyet bizi hiç beklemediğimiz noktalara getirir. Bunun bilincinde hareket edelim ve ligde yolumuza dolu dizgin devam edelim.