SP Kayseri İl Başkanı Erdal Altun, parti binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Altun; “Kayseri, sanayi kültürü ve üretim kapasitesiyle ülkemizin lokomotif şehirlerinden biridir. 5. Organize sanayi bölgesinin çalışmalarının yapıldığı şu günlerde, böylesine önemli bir sanayi kentinde OSB’lere lojistik projeleri konuşmuyor olmamız ayrıca değerlendirilecek bir husustur. Otoban ve Hızlı Tren projelerinin orijinal planlarında Kayserinin, Kayserili sanayicilerin ve Kayseri Sanayisinin plana dahil edilmemiş olması ihmal midir, unutma mıdır bilmiyoruz ama her ikisi de şehirde yıllardır söz sahibi idareciler için sorgulanması gereken önemli bir meseledir. Organize Sanayi Bölgelerimiz yalnızca üretim ve ihracat açısından değil, istihdam ve şehir ekonomisine katkı açısından da hayati öneme sahiptir. Ancak OSB’lerimiz; artan enerji maliyetleri, döviz dalgalanmaları, yüksek vergi yükü, yüksek faizler ve bürokratik engeller nedeniyle üretim yarışında zorlanmaktadır. Bu konuda Saadet Partisi olarak önerilerimiz ise şu şekildedir. Her bir organize sanayimizi en yakın limana raylı sistem ile bağlamak ve bu sayede ulaşımı kolaylaştırmak, nakliye masrafını azaltmak ve ihracata destek olmak. Personel istihdamında vergi ve SGK destekleri ile işverene destek olmak. Yerli üretimi desteklemek açısından Ar-Ge çalışmalarına teşvikleri artırmak. İthalatı azaltacak üretim yapan firmaları ödüllendirmek” diye konuştu.
“Maliye Bakanı’nın her sokağa bir denetim memuru yerleştirme söylemi, sahada işletmeler üzerinde ağır bir psikolojik baskı oluşturmaktadır”
Altun; “Maliye Bakanı’nın her sokağa bir denetim memuru yerleştirme söylemi, vergi adaletini sağlamak açısından niyet olarak doğru olsa da, sahada işletmeler üzerinde ağır bir psikolojik baskı oluşturmaktadır. Vergi denetimin de kayıt dışı ekonomiyle mücadele elzemdir. Ancak işletmelerin, “hata yaparsam kapanırım” endişesiyle hareket ettiği bir ortam, yatırım ve istihdam iştahını kırar. Maliye Bakanlığının öncelikli yapması gereken üretim alanındaki potansiyele baskı uygulamaktan ziyade, üreticiyi cesaretlendirecek hamleler ile desteğini artırması ve ülkemizde kronikleşmiş seçim zamanı oy için vergi ve ceza affı gibi son derece yanlış uygulamalara derhal son vermesidir. Yine bu konuda eleştirilerimizin yanı sıra yönlendirici çözüm önerilerimizi de paylaşmak istiyorum. Denetim süreci cezalandırma odaklı değil, rehberlik odaklı olmalıdır. İşletmelere vergi eğitimleri verilmeli, dijital muhasebe altyapısı desteklenmelidir. Denetimler planlı ve şeffaf biçimde yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ