Pazartesi, Ekim 27, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana SayfaGündemMESELE, TÜFEĞİN KAMPÜSE NASIL GİRDİĞİ DEĞİL!..

MESELE, TÜFEĞİN KAMPÜSE NASIL GİRDİĞİ DEĞİL!..

Güvensiz bir toplum olduk. Her an, her yerde, ne ile karşılaşacağımızı bilmeden, ölümle yaşam arasındaki ince çizgide gidip geliyoruz… Hayattan koparılmak bu kadar ucuz, bu kadar basit olmamalı… 

***

Üç-beş gündür psikolojimiz alt üst… Şehrimizde, üniversite kampüsünde yaşanan olay, bırakın bu şehri ülkeyi yasa boğdu.

İzahı mümkün olmayan, tahammül sınırlarını aşan vahim bir durum…

***

Gidenin geri getirilemeyeceği onlarca sorunun yine karşılıksız bırakıldığı, aydınlık yarınlara yine kapkara dünlerin pas edildiği, hüznün zirve yaptığı, acının tarifte yetersiz kaldığı, pamuk ipliğine bağlı hayatların şu ya da bu sebeplerden dolayı koparıldığı,          “ YETER ARTIK!” denilen son noktadayız…

***

“POMPALI TÜFEKLE KAMPÜSE NASIL GİRDİ?”

Asıl mesele sadece tüfeğin kampüse nasıl girdiği mi sizce?

Asıl mevzu, bu soruya yanıt aramaktan öte “HER ÖNÜNE GELENE NİYE SİLAHIN VERİLDİĞİ” olmalıdır…

Tüfek ya da tabanca ne fark eder?

Parası olan herkes av bayisine gidiyor tüfeğin enva-i çeşidini alıyor,  kimi dağlarda keklik-tavşan, kimi ise kampüslerde insan avlıyor. Bunun önüne geçmek için kimse de kalıcı bir çözüm üretmiyor.

***

Tüfeğin kampüsten içeri girmesinden ziyade, tüfeğin kimlere hangi şartlarda verildiğidir üstünde durulmasıdır gereken.

***

Peki, üniversite kampüsündeki güvenliğin görevi sadece “DUR-GEÇ MİDİR?”  Erciyes Üniversitesi’nin bir çok giriş ve çıkışı var ama  güvende hissettirecek bir güvenlik mekanizması yok..!

Özellikle Teknopark güzergâhındaki doğu girişinde bütün kampüslere dağılımın yapıldığı noktadan bütününe varıncaya kadar güvenlikçi arkadaşların büyük bir bölümü oturdukları yerden lütfedip de kalkmıyor dahi.

Hiç üniversite girişlerinde araç kontrolünün yapıldığına tanıklık edeniniz var mı?

***

OGS ya da OGS’siz geçen aracın ve sürücüsünün güvenli olup olmadığını aracın markasından,  şoför koltuğunda oturanın tipinden mi anlıyorlar bilmiyorum..! Ciddi bir güvenlik zafiyeti olduğu kesin…

***

Bu zafiyet sadece araç girişleri ile sınırlı da değildir. Adam pompalı tüfeği aracının bagajına ya da başka bir yere gizlemiş kampüsten içeri girmiş. Pekala tramvayla, halk otobüsü ile de gelip amacına ulaşabilirdi. Omuzuna asıp, uzun bir kaban, palto, pardösü ile kamufle edip sonuç alabilirdi. 

***

Bir kez daha söylüyorum; bu vahim tabloların önüne geçmek için bugün kampüste, yarın bir başka sokakta, caddede, iş yerinde, çarşıda, parkta, pazarda yaşanmaması için kalıcı çözümler üretilmek zorundadır. Kayseri’de yaşanan bu talihsiz olay sadece bu şehrin bugün kanayan yarası olarak görülmemeli. Bugün Kayseri, yarın bir başka şehir, ülkenin kanayan yarası olarak görmediğimiz sürece mesafe kat edemeyiz.

***

Yasa çıkartılmalı… Tabancası, tüfeği adı her ne ise verilen ruhsatlar yeniden gözden geçirilmeli. Her önüne gelene de ruhsat verilmemeli. Bugün ayrıldığı eşini öldüren, yarın ayrıldığı iş yerinde patronunu, tartıştığı arkadaşını, komşusunu, düğününde dünürünü öldürür.

Adam egosunu tatmin etmek için av tüfeğiyle dağda taşta yaban hayvanlarını öldürüyor, yeri geldiğinde ‘öte git’ diyene tetiği çektiği gibi katil oluyor.

***

Tehlike bugün kampüsteydi. Yarın nerede olacağını ise bilemeyiz…

Ha bu arada sadece verilen ve kontrol gerektiren silah ruhsatlarının yanı sıra uzaklaştırma alan kişi ya da kişilerin gerçek manada uzaklaşıp uzaklaşmadığının da iyi etüt edilmesi tekrar şart olmuştur.

***

Sonuç olarak; üniversite kampüsünde yürekleri dağlayan, tarifi mümkün olmayan acı bir olay yaşandı.

Bu ve benzeri olayların yaşanmaması için önce devlet makamlarının tüfek, tabanca adı her ne ise silaha ulaşılabilirliği bu kadar kolay kılmamalı…

Tıpkı Kartalkaya’da yaşanan otel faciasından sonra alınan tedbirler gibi özellikle üniversitelerde, kampüs alanlarında güvenlik zafiyetlerinin ortadan kaldırılması için kalıcı bir çalışma başlatması şarttır.

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler