Konuşmak için henüz çok erken..!

Daha dün bir bugün iki denilecek bir süreçteyiz… Sorgulamak ve yargılamak için henüz çok erken. Meslek hayatım boyunca hep böyle dönemlerde altını çizdiğim bir detay vardır: Bir takımın iyi ya da kötü olduğu konusunda fikir yürütmek için ilk 6 haftayı görmek şarttır.

Kayserispor sezonun ilk iç saha maçında Galatasaray’ı hem ağırladı hem de uğurladı… Favorisi belli olanın kazandığı bir maçtı ancak skorun ucunun bu denli açık olması tribünleri üzen detaydı. Maçın genel hatlarına bakıldığında iki taraf için de futbolun keyif veren tarafı yok denecek kadar azdı.

Kayserispor kötü oynadı ve kaybetti.Peki Galatasaray şampiyona yakışır kıvamda bir performans mı gösterdi? Elbette ki hayır. Zaten dedim ya, tribünleri üzen taraf da burasıydı. Tabelaya yansıyanla sahadaki performans ters orantılıydı. Hele hele ilk 45 dakikası izleyenin uykusunu getiren, “bitse de gitsek” modunda bir karşılaşmaydı. Maçın ikinci yarısının hemen başında gelen ikinci gol, fişin tamamen çekildiğinin tescili niteliğindeydi. Son bölümde gelen goller ise işin tuzu biberi oldu.

Arkadaşlar, daha şimdiden endişeye kapılmanın, kötü senaryolar yazmanın gereği yok. Gidenler oldu, gelenler oldu, yeni gelenler de olacak. Uyum sorunları giderilecek, fiziksel anlamda eksiklikler kapatılacak. Ondan sonra Kayserispor’un neler yapıp neler yapamayacağı sorgulanacak. Ama o sorgulama bugün yapılacak sorgulama değil… Tribünlerin görüntüsü de gürültüsü de iyiydi. Kayserispor’un iç sahada en büyük artısı tribün gücüdür. Maçtan çıktıktan sonra uzun bir süre taraftarın arasında yürüdüm, dinledim…

Kayserispor sevgisi bambaşka bir duygu. Kimi sinirli, kimi üzgün, kimi endişeli ama hepsi de destek olma konusunda kararlıydı.Kaleci Bilal’in yaptıkları, yapamadıkları, tribünlerin hamlesi vs… şu an bunları konuşmak için de erken. Taraftar bugün tepki gösterir, yarın bağrına basar ve kimseye fırsat vermez. Yaşanan bu gerginliği daha da sündürmeye gerek yok. Bir kez daha yineliyorum: Böyle maçların kaybı ciddi bir hasar bırakmaz. Kayserispor’un bu ligdeki rakibi Galatasaray değil. Fikstür çekildikten sonra böyle maçların karşısına genelde eksi konur, artı ise işin sürpriz tarafıdır.Daha sezonun başında alınan bu yenilgi dünyanın sonu değildir. Kayserispor’un bu ligde gerçek anlamda rakiplerinden birisi bu hafta deplasmanda oynayacağı Kocaelispor ve onun gibi ekiplerdir.

Bir önceki hafta bu takımın Başakşehir deplasmanından getirdiği 1 puan benim nazarımda galibiyetten farksızdır. Konuşurken, ahkâm keserken, panik havası yaratırken, endişeden söz ederken abartıya kaçmamakta fayda var.Kayserispor dün olduğu gibi bugün de ona sahip çıkanların takımıdır. Şehir olarak bu takıma her zaman, her türlü şartta destek vermek kendini Kayserisporlu hissedenlerin en birinci görevidir.

Galatasaray maçında neler olduğundan ziyade, bu takımın Kocaeli’de neler yapacağına konsantre olmak ve deplasmanda yalnız bırakmamak için şimdiden tedbir almak gerek.