Bu İşler İstemekle Olmuyor

Siyaset çabuk yıpratır adamı…

Partiniz, davanız, lideriniz, şehriniz, ilçeniz, mahalleniz, hatta ve hatta nerede oturduğunuz, siyaset öncesinde yaptığınız iş dahi çok önemlidir bu yola çıkarken…

Kimi çabuk parlar, kimi çabuk söner, kimi çok zorlar, kimi her dönemin adayıdır, kimi de yol yakınken döner ve köşesine çekilip; işine gücüne bakar…

***

Bugün siyasi bir ismi 2019 yılından bu yana aynı tempoda, aynı heyecan ve hevesle koşturmaya devam eden bir ismi şimdiki siyasi apoleti ile GİK Üyesi, İYİ Partinin Kayseri’de değişmeyen tek ismi Kazım Yücel’i konuk ediyoruz Köşe Atışı’nda…

***

Önce MHP’den belediye başkan aday adayı oldu, kabul görmedi ardından aynı dönem İYİ Partiden Kocasinan Belediye Başkan adayı Hasan Sami Özvarinli’nin 1. sıra meclis üyesi olarak mahalli idareler seçimlerine girdi.

Kocasinan Belediye Meclis Üyesi olan Yücel aynı zamanda partinin Büyükşehir Belediye Meclisindeki Grup Başkan vekili oldu.

***

Hem ilçede hem büyükşehir meclisinde yaptığı konuşmalar, saptamaları ve eleştirileri ile dikkatleri üzerine çeken Kazım Yücel, sonrasında genel seçimlerde bu kez milletvekili adayı oldu.

Beklentisi ilk ikiye girmekti lakin ismi 5. sıradan yazılınca attığı taş yerini bulmadı.

Yücel yine bırakmadı, yılmadı, kendince pes etmedi ve bu kez 31 Mart yerel seçimlerinde partisinin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak sokaklara çıktı.

***

Yine attığı taş yerini bulmadı, partisinde masanın pardon köprünün altından çok sular aktı o kafaya takmadı ve GİK Üyesi oldu. Bugün hala bir sonraki seçimlerde ister genel, ister yerelde bir yerlerde olma hayaliyle yol alıyor…

***

Sayın Yücel’i KayseriGün sütunlarında ilk kez köşemizde ağırlıyoruz ancak daha önce görev yaptığım iki ayrı gazetede benzer bir yaklaşımla konuk etmiştim… Şöyle filmi geri sarıp düşündüm, onunla yola çıkanların hemen hemen tamamı adı istifa, adı yorgunluk, adı parti değiştirme gibi birçok nedenden dolayı partiden ayrılmış, ayrılmayan tek kişi Sayın Yücel olmuş.

***

Aslında işin özüne bakıldığı zaman gidenler bir nevi Yücel’in bundan sonraki seçimlerde “işini kolaylaştırıyor, istediği yere bu kez gelebilir” mantığı yürütülebilir ama işin aslı hiçte öyle gözükmüyor… Sayın Yücel her seçim döneminde Ankara hayali kurarken kendisini hep 1. sırada, en kötüsü 2. sırada görüyordu.

Yarın da farklı bir şey olmayacak…

Bazen diyorum ki aday gösterilmediği için istifa ettiği partisinde kalsaydı belki bugün başka sorumlulukları olurdu…

***

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum; ben eski defterleri açıp şöyle bir göz ucuyla karıştırınca partide onunla başlayan da kimse kalmamış…

Bakın size birkaç örnek vereyim; partinin genel başkanı Meral Akşener altılı masadan kalktıktan sonra parti defterini de tamamen kapatmış…

Dursun Ataş partinin Kayseri’deki iki dönem çıkarttığı tek vekildi AK Parti’ye geçti, bir anda MKYK üyesi oldu. Şimdi ise, geçmişte İYİ Parti’de bugüne kadar yaptıkları hataları, hükümete yaptıkları eleştirilerin ne denli yanlış olduğunu haykırarak gün geçiriyor.

***

Hatırlayın; Süleyman Bozkurt il başkanıydı, genel seçimlerde aday oldu, kazanamadı ağır ve oturaklı bir şekilde köşesine çekildi ve noktayı koydu. Devamında bir sonraki il Başkanı Sebati Ataman görev aldı, onun da beklentisi karşılık bulmayınca parti içi hesaplaşmada karşılıklı atışmalar oldu şu an geri planda, zaman zaman bazı konularda eleştirisel yaklaşımlarda bulunsa da abartıya kaçmıyor, köşesinde bekliyor.

***

Hepsini geçtik, 2019’da Kazım Yücel’i meclis üyesi yazan Belediye Başkan Adayı Hasan Sami Özvarinli de partisinden istifa etti. Benzer istifalar çok oldu, bunu söylerken Kazım Yücel istifa etmeli demiyorum, Kazım Yücel artık frene basmalı, artık zorlamamalı… Meclis üyesi görevindeyken de aynı eleştirileri yapmıştım bugün de benzerlerini söylemek istiyorum…

Meclis üyeliği döneminde il başkanın, Milletvekilinin önüne geçiyordu, kendisini her konuda açıklama yapma mecburiyetinde hissediyordu.

Bugün ise değişen bir şey yok.

Temposu yine aynı ama bugünü geçmişten ayıran en önemli detay Kazım Yücel bugün GİK üyesi…

 Daha ağır durmalı, her konuya atlamamalı, daha sade olmalı, daha seçici olmalı, yüzünü çok eskitmemeli, sıcak-soğuk mevsimselliğinden öte takım elbise giymeli, meclis üyesiyken, belediye başkan adayıyken yerel siyaset kabul görse de GİK üyesinin hala sokaklarda dolaşması siyasetin ruhuna ters…

***

Ez Cümle; bundan sonra da attığı taş yerini bulmaz ise daha fazla zorlamamalı, eşinden ve ailesinden helallik almalı.

İstemekle olmuyor bu işler… Olmuyorsa bu defteri tamamen kapatmalı…

Rahmetli Mustafa Derin’i hatırlayın, Allah uzun ömürler versin Mustafa Eraslan’ı hatırlayın onların da en büyük hayalleri milletin vekili olmak değil miydi? Başka bir örnek rahmetli Niyazi Özcan ve Mustafa Duru’yu hatırlayın listede sıralamayı doldurmak için yazılan ve kazanma ihtimalleri çok düşükken partinin rüzgarı ile bir anda meclise gittiler. Dolayısıyla bu işler istemekle olacak işler değil…

Bazen “Kısmet” denilip kenara çekilmeyi bilmek gerek…