Bugünler kimin kim olduğunu gösteren net ve çok özel günlerdir…
“Bir rüzgarlık ömrü olan, dağlardaki duman” gibi çapı da karakteri de belli olan tiplerin bugünlerde Kayserispor üzerinden ahkam kestiklerini görmek üzücü, aynı zamanda düşündürücüdür…
***
Daha önce de benzer yazılar kaleme almış biri olarak, dünü unutup, güzel yarınlara çirkin dünler bırakmak seviyesizliğin dip yaptığının en net fotoğrafıdır…
***
Malum günün konusu Kayserispor, manşeti ise “yerle bir olsun..!” diye el ovuşturan tiplerdir… Trabzon’dan puansız döndü Kayserispor, başka bir deplasmandan ya da iç saha maçından da yenilgi ile ayrılabilir, olabilir dünyanın sonu mu geldi?
Daha dün bir bugün iki, kıyametler koparmaya ne gerek var? Sahada oynanandan veya tabelaya yansıyandan ziyade saha dışında Kayserispor üzerinden kurulan çirkin tezgahlar ve yazılan kötü senaryolar üzerine konuşmak daha doğru bir yol olur…
***
Bir kulübün yönetilebilir olması için öncelikle sürdürülebilirliğinin olması şarttır.
Geçmişte devasa fabrikaların kepenk kapattığı, konkordato ilan ettiği günlerde, cadde boyu fabrikalar kuranları bugünkü enkazı bırakanlar listesinde en başa yazmak gerekmez mi?
Bugün Kayserispor düşer mi?
Kalır mı? diye papatya falı bakanların, gökdelenli hastaneler yükseltenlerin, ruhsat üstüne ruhsat alanların bugün suçlu ayağa kalk denildiğinde öne adım atması gerekmez mi? Soğuk kış günlerinde şömine önünde, sıcak yazlarda klima altında kahve yudumlayarak kıs kıs gülenler maalesef günün dünden kalma müsebbipleridir.
***
Geçmişten bilenler bilir, yolsuzluğun belgesini kamuoyu ile paylaştığımız günlerde, bir gece ansızın tesislerde çıkan yangında sadece muhasebe odası ve evrakları yanmıştı.
O yangın o günlerde birilerini de tutuşturacakken “Elektrik kontağının suçlu bulunması” bugünler için atılan çürük adamların, sıçrayacak büyük yangınların başlangıcıydı…
***
Sonrasında bir başkaları ise göreve geldikleri gün;” Dünün enkazı ne olacak? “ diye bizzat benim yönelttiğim soruya “ Lütfen enkaz edebiyatı yapmayalım” diyenler bugün Kayserispor’u enkaza çevirip, kendileri sülalelerinin sülalesinin hayal dahi edemeyeceği servetlerin sahipleri olmuşlardır…
O dönemlerde Kayserispor çuval çuval menajerlere para akıtan, har vurup harman savuran yapısıyla futbolcu çöplüğüne dönüştürülmüştür.
***
Diyeceksiniz ki; “Peki niçin hesap sorulmadı, ya da neden ötelendi?” Fabrikatörün başkan olduğu dönemde, işçilerinin delege yazıldığı bir kulüpte hangi hesaptan söz edilebilirdi ki..! Kongre salonunda “İbra eden?” diye sorulduğunda salonu tıklım tıklım dolduran işçi delegeler elbette ki patronlarını ve ekibini ibra edecektir.
Ya da bir başka dönemde hastaneler patronu olan başkanı, hastanesinde ve belediyesinde çalışanları ibra etmeyecekte kim edecekti..? Hatırlayın geçmişte yapılan seçimlerde gıyabi seçilen başkanları…
Tüm bu dünün çirkinliklerine seyirci kalan, göz yuman şehrin yöneticilerini…
***
Karpuzatan’a gelip başkan olanların bırakıp gittikten sonra durumlarına bir bakın hele…
Özel işyerleri tıkırında, Kayserispor ise bataklığın içinde…
Gelelim bugüne…
Dünü sorgulamadan günü toparlayamayız ama daha karanlık günlere gitmemek için Kayserispor çatısı altında BİR olmak, tek yürek olmak gerek…
***
Neymiş ligin 8. Haftasında Kayserispor 5 puan toplamış, dönüşü olmayan yola girmiş, küme düşecekmiş..! Hadi ordan..! Sizin gibilerin duaları tutmuş olsaydı gökten neler yağardı neler..!
Kapalı kapılar arkasında bugün sinsi planlar yapanlar, geçmişte 17 hafta sonunda 11 puan toplanılan günleri ne çabuk unuttular…
Hayırdır arkadaş derdiniz ne? Söyler misiniz Kayserispor’u düşürünce bir yerlerinize kına mı yakacaksınız?
***
Farkında mısınız?
Bugün dünü konuşan, sorgulayan, günü de kurtarmak için çırpınan, mücadele eden tek bir adam var o da MHP’li vekil Baki Ersoy… Açıklamasını birçoğunuz okumuşunuzdur, ben başka bir detaya dikkatinizi çekmek istiyorum…
Bu şehrin en büyük marka değerinin yaşaması ve yaşatılması için neden sadece Baki Ersoy çırpınıyor? Mesela Belediye Başkanları neden Kayserisporla ilgili sorulan soruları duymuyor? Neden bir araya gelip; “Ne yapabiliriz?”diye çözüm yolu aramıyor?
Koca koca STK’larımız var, onlar bir öncülük edip; “Kayserispor için güç birliği yapmaya hazır mısınız?” diye sormuyor?
Ya da “Hepimiz Kayserispor’uz” diye neden bir meşale yakmıyor? Neden bu şehri yönetenler Kayserispor’un sorunu sorun olarak görmüyor? Neden kendilerini sorumlu hissetmiyor?
***
Arkadaşlar bu mesele sadece Baki Ersoy’un meselesi değil, şehrin meselesi ise neden destek olmuyorsunuz? Destek olmuyorsunuz bari köstek olmayın..!
Bunu söylerken; Baki Ersoy’un Kayserispor’u sahiplenmesi sizleri niye rahatsız ediyor..?
Bakın daha önce de yazdım yine tekrarlıyorum vekili test etmeye kalkmayın altında kalırsınız…
***
Kayserisporlu olmak sadece locadan gelip maç izlemekten ibaret değildir. Kayserisporlu olmak, kazanılan maçtan sonra mikrofon aramak, tribünlere el sallamak hiç değildir. Kaybedilen maçtan sonra mikrofondan kaçıp, otoparktan topuklamak da değildir.
İşler iyi gitmezken felaket tellallığı yapmak ise hiç değildir.
Bugün musluğunda tek bir damlası olmayan bu kulübün, bu halde olmasının nedeni bir kez daha söylüyorum su kanallarını geçmişte kendi tarlalarına akıtanlardır… Temlikler mağduru olan, tek kuruş geliri olmayan bu kulübü şu an, enkazcılar gibi yönetmeye kalksalardı bugün Kayserispor diye bir kulüp kalmazdı…
***
Toparlamak gerekirse; Kayserispor taraftarı sağduyuludur, kötü gün dostudur, zoru kolaya dönüştürendir, kimin ne yaptığını, kimin ne yapmadığını bilendir…
Baki Ersoy ve onun gibi düşünenleri gören ve alkışlayandır, Kayserispor’u bugünlerde destekleyen ve 12. Adam ruhunu her daim zirvede tutandır…
Tarih dünkü karayı da, bugünkü mücadeleyi de yazacaktır.
Biraz sabır…