Siyasi Değil Resmi Proje

Partisinin bugün Adana’da gerçekleştireceği Terörsüz Türkiye, Asırlık Kardeşlik temalı toplantı öncesi memleketi Kayseri’ye gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Gazeteciler Cemiyeti ile Şehit ve Gazi Aileleri Derneği’ni ziyaret ederek, toplantının içeriğine ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. Temasları öncesinde Gazeteciler Cemiyeti’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Milletvekili Özdemir, Terörsüz Türkiye Hedefi’nin, siyasi değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi bir projesi olduğunu söyledi. Bu durumun topluma çok iyi anlatılması gerektiğini ifade eden ve bundan rahatsız olan çevrelere seslenen Özdemir;

“Terörsüz Türkiye hedefi siyasi bir proje değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi bir projesidir. Bunun böyle bilinmesi gerekmektedir. Burada resmi kurumlarımıza vazife düştüğü kadar siyasi partilere ve toplu olarak hepimize sorumluluk düşüyor. Bugün Terörsüz Türkiye hedefi düşüncesinden rahatsız olan çevrelerin ne hikmetse Orta Doğu bölgesinde kan ve gözyaşının hakim olmasını isteyen, bu bölgede sınırları değiştirmek isteyen ve hatta bu anlamda da Orta Doğu’da rejimler çöksün ki; İsrail’e alan açılsın isteyen çevrelerle aynı görüşü paylaştıklarını da gözlemlemiş bulunuyoruz. Hasbel kader bir dönem MHP içerisinde bulunup bugün başka yerde olanlar, adeta utanmasalar, dönüp PKK terör örgütüne ‘Siz neden silah bırakıyorsunuz’ çağrısında dahi bulunacak bir fütursuzlukla siyaset yaptıklarını zannediyorlar. Bu durumu da aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz. Bizim buradaki temel muradımız; Türkiye’nin huzur iklimine kavuşmasıdır. Huzuru yakaladıktan sonra Türkiye diğer alanlarda önemli atılımlar yapabilecek kuvvet ve kudreti kendisinde bulabilecektir” ifadelerini kullandı.

Terörü Ülke Gündeminden Çıkaracağız

Türkiye’de 40 yılı aşkın süredir devam eden terör meselesini yakın sürede tamamen gündemden çıkarmayı amaçladıklarını belirten Özdemir, Türkiye’nin son yıllarda giderek artan, milli birlik ve beraberliğe yönelen ve boyutları her geçen gün derinleşen tehditlerle yüzleşmek durumunda kaldığını söyledi. Bu tehdit ve tehlikelerin zirve yaptığı noktanın 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ eli ile gerçekleşen darbe girişimi olduğunu hatırlatan Özdemir, şöyle devam etti;

“Çok şükür bu tehlike millet iradesiyle def edilmiştir. Bu süreçten sonra hem içte hem de dışta sergilenen gayretler, mücadeleler, güvenliğimize milli birlik ve beraberliğime yönelen tehditlerin bertaraf edilmesini sağladığı gibi, ülkenin diğer yandan da hem siyasi hem de ekonomik anlamda istikrarını kazanmasına vesile olmuştur. Tabi biz sorunları meseleleri ve tehlikeleri adım adım aştıkça, bize yönelen tehdit ve tehlikelerin de kaynağının neler oluğunu ve bunların sorumlularının kimler olduğunu, kimlerin beslediğini de hep birlikte Türkiye kamuoyu olarak takip ettik”

Etnik ve Mezhep Temelli Bölücülük Fitnesi Devrede

Uzun yıllardan bu yana Türkiye’de etnik ve mezhep temelli ayrımcılık ve bölücülük fitnesi üzerinden terör faaliyetleri ile netice almaya çalışan çevreler olduğunu hatırlatan Özdemir, bu çevrelerin Türkiye’yi kendi iç gündemine hapsetme, kendi iç gündemiyle oyalama, dışarıda yaşanan gelişmelerden Türkiye’yi uzak tutma çabalarının bir parçası olmak suretiyle farklı senaryoları faaliyete geçirdikleri bilgisini verdi. Bu şartlar altında da Türkiye’nin, iç barışını tesis etmeye yönelik üstün gayretler sergilediğine vurgu yapan Özdemir, şöyle devam etti;

“Sayın Cumhurbaşkanımız, geride bıraktığımız yıl, Türkiye’nin iç cephesinin güçlendirilmesi gerektiğine yönelik açıklamaları olmuştu. Buna mukabil Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendi de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında benzer bir ifadeyi tekrarlayınca, mecliste DEM Partililerin elini sıkmış, ve parti yetkililerine terörle aralarına mesafe koymaları gerektiği yönünde çağrıda bulunmuştu. Bunun ardından da terör örgütünün kurucusu Abdullah Öcalan’a da bir çağrı yapmak suretiyle PKK terör örgütünün artık tamamen kongresini toplayarak, fesh edildiğinin ilan edilmesi ve bunla birlikte terör faaliyetlerinin son bulması gerektiğini Türkiye ve dünya kamuoyuna ilan etmişti. Aradan geçen zaman zarfında terör örgütü de kurucusu Abdullah Öcalan’ın çağrısına uymak suretiyle kongresini toplamış silahlarını yakmış ve bugün de PKK terör örgütün elinde bulunan silahların peyder pey, güvenlik kuvvetlerimizin kontrolünde teslim alındığını da bizler görüyoruz. Dolayısıyla milli birlik ve beraberliğimiz, Terörsüz Türkiye gerçeği ile bundan sonraki dönem de daha da fazla pekişecek, perçinlenecektir. 21. Yüzyıla doğru yeni yüzyılda yeni hayatımızla beraber bu anlamda Türkiye, iç barışını tesis etmek suretiyle etnik ve mezhep ayrımcılığı fitnesine karşı, toplumda yaratılan bu ayrımcılığı yönetimde kaynaşmaya çevirmek suretiyle inşallah aşacak ve daha büyük potansiyele erişecektir”

Mehmetçiklerimizin Saçını Teline Zarar Gelmesin

Terörsüz Türkiye hedefi ile asıl amaçlanın hiç bir askerin saçının teline zarar gelmeden, hiçbir vatandaşın zarar görmeden birlik, beraberlik ve kaynaşma ruhuyla terörü sona erdirerek, Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun gündeminden çıkarmak olduğunu söyleyen Milletvekili Özdemir, Türkiye’nin bölgesel liderlik hedefi ile çalıştığını ifade etti. Orta Doğu’da bölgesel barışın tesisi noktasında Türkiye’nin Terörsüz Türkiye Süreci ile önemli mesafeler kat ettiğine değinen Özdemir, şöyle devam etti;

“Uzun yıllardan bu yana baktığınız zaman hem etnik hem mezhep temelli ayrımcılık ve bölücülük fitnesi ve terör faaliyetleri ne yazık ki Orta Doğu’da hemen hemen her ülkenin rejimlerinin zayıflamasına sebebiyet verdi. Hatta devlet otoritelerinin çökmesine neden oldu. Zaman zaman ise dış müdahalelerle işgal girişimlerinin de olduğu gözlemlendi. 21. Yüzyılda Türkiye, bölgesinde lider bir ülke olarak artık küresel liderlik hedefiyle hareket ederken, kendisini terörden tamamen ve çevresini arındırmak suretiyle kendi istikrarını tesis ederken, bölgesine de istikrarı var eden bir anlayışı yayabilmenin arayışı içerisindedir. Bu çalışma ve çabaların tamamı siyaset üstü bir anlayışla şekilleniyor”

2 Trilyon Dolar Ekonomik Kayıp Var

Türkiye’nin bu zamana kadar terör örgütü PKK ile mücadelede yaklaşık 2 trilyon dolar ekonomik kayıp verdiğinden bahseden Özdemir, bu paranın terörle mücadele yerine ülkenin kalkınmasına, yatırımlara ve sosyal politikalara ayrılmış olması durumunda milli gelirin mevcut durumdan çok daha yüksek boyutlara çıkarak, hem ülke hem de bireysel refahın sağlanabileceğinden bahsetti. Özdemir;

“Bu paraları terörle mücadele yerine ülkemizin kalkınmasına yönelik kullanmış olsaydık, milli gelirimizin bugün 15 bin dolar seviyesinden çok daha yukarı seviyelerde olacağı, Türkiye’nin iktisadi anlamda daha gelişmiş bir seviyeyi yakalayabileceği, sadece orta düzeyde değil, ileri teknoloji düzeyde, sanayi hamlesini başarılı bir şekilde yapabileceği bir kaynağa sahip olacaktık” dedi.

Özdemir, gittikleri her yerde Terörsüz Türkiye Süreci’ne destek olan vatandaşları görmenin, kendilerini oldukça mutlu ettiğini de sözlerine ekledi.

Haber Merkezi