İnsanoğlu yaradılışı itibariyle bir güce inanma, tapınma ihtiyacı hissetmiştir. Beşer olmanın özelliklerinden biridir bu. Sözlerimiz yalnız ilahi anlamda anlaşılmasın. Siyaset ve toplum ilişkilerinden tutun da spor dallarına kadar insanlar bir şeylere inanma ve bağlanmaktadır. Fikir, insan veya cansız nesnelere olan bağlantılar bazen insanları hayatta tutmakta, bazen de hayattan koparmaktadır.Kendimizin yücelttiği değerlere bir hayli olağanüstü anlamlar yükleriz. Sonra da beklediğimiz olaylar gerçekleşmeyince kendi gönlümüze küseriz.
Oysa ki hiçbir insan hatasız değildir, hiçbir fikir eksiksiz değildir. Tevfik Fikret’in söylemiyle “Beşer kendi putun kendi yapar, kendi tapar.” Bu satırların yazarı da kendine rehber edindiği bazı fikir ve bazı şahsiyetleri günü gelmiş istemsizce putlaştırmıştır. Ve yaş ilerledikçe, günler yaşandıkça o putlar birer birer devrilmektedir. Hata insan içindir.Biliyor ve inanıyorum ki günün sonunda sadece yaptıklarımızla değil, yapmadıklarımızla da yargılanacağız. Yol ayrımlarında seçtiğimiz tarafın tozuyla yoğrulurken, seçmediğimiz tarafın dikenlerini temizlemediğimiz için de mesul olacağız.
Sanal alemde bu görüşlerime dair bir sürü iğneleyici söz paylaşabilecekken, bu satırlar sayesinde yüzleşmek ise tercihimdir. Kokuşmuş düzene, samimiyetsiz bağlara inat özeleştirimizi verebilecek kadar cesur, dilsiz putlarımızı yıkacak kadar da güçlüyüz. Köprüyü geçene kadar siyaseti güdenlere karşı nehirden yüzerek geçecek kadar da çare ve mantık sahibiyiz.KARDEŞLİK (!) ÜZERİNE’Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ çalışmalarını anlatılarıyla destek olabilecek kişi ve kurumları dinleyerek sürdürmektedir.Bu ılıman ortam oluşmuşken, 15 Ağustos’ta PKK terör örgütünün ilk silahlı eylemi birçok merkezde teröristlerce anılmıştır. Havai fişek kutlamaları ile yapılan baskını kutlayan terör destekçilerine güvenlik kuvvetleri müsamaha göstermiştir.
Ardından Diyarbakır’da oynanan Amedspor-Erzurumspor maçında deplasman takımı oyuncuları gereksiz yere şiddete uğramıştır. Bir stadyum dolusu terör destekçisi bölücü başı Apo adına tezahüratta bulunmuştur. Dağdakiler silahlarına veda edebilir. Silahlı terör sona da erebilir. Ama 15 Ağustos’u kutlayarak anan, milliyetçiliğin panzehirini bölücülük olan görenlerle dayanışma ve kardeşliğin nasıl gerçekleşeceği ise merak konusudur.