Salı, Ekim 28, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana Sayfaİşte HayatŞapkasına Sığınan Kibir

Şapkasına Sığınan Kibir

Lezzetsiz Şeyler Müzesi’nde Bu Hafta: Şapkasına Sığınan Kibir

Bu hafta müzemizin vitrininde hayatın içinden insana dair  oldukça  Lezzetsiz tanıdık bir eser var: “Kibirle Bastırılmış Sesler Koleksiyonu”ndan, özel bir parça… Midas…

Şapkasının altına sığdırmaya çalıştığı kulaklarıyla, susturduğu seslerin yankısını duymamakta ısrar eden bir Midas karşılıyor bizleri. Adına  Mitoloji diyor, geçmişte yolculuğa çıktığımızı düşünüyoruz  ama güncel bir öykü dinliyoruz aslında…

Bu eserimize baktığımızda gördüğümüz şey ofis koridorlarında, toplantı masalarında, patron koltuklarında yankılanan sessiz çığlıkların hikâyesi. Buyurun, birlikte inceleyelim…

Midas’ın kulakları eşek kulakları! Bu öyküyü duymuşsunuzdur. Yer yer deyim olarak ta çıkmıştır hepimizin karşısına.

Mitolojik olarak aktarılan bu öykü aslında kibirle bastırılan seslerin bir fısıltıyla nasıl tüm kulaklara çığlıkları ezerek nasıl yayılacağını anlatır.

MİDAS KULAKLIKAR…

Anlatır anlatır da uygulama kısmı hep eksik kalır. Ahhh insanoğlu… Diline, zihnine, kalbine düşeni uygulamakta noksandır çoğu zaman.  Bu yüzden her dönemin, her çağın Midas’ları vardır.. Güce tapan, susturan ama kendisi bağıran , kendi doğrusunu herkese dayatan insanlardır bunlar. Midas kulaklılar…

İnsanoğlunun acizliğini, noksanlığını, nefisine yenilişini çok güzel yansıtırlar.

Oysa gerçek her zaman sadece yüksek sesle söylenen değil; en çok da sessizlikte fısıldanandır. Tıpkı Frigya kralı Midas’ın öyküsünde olduğu gibi.

Öyküye göre Midas, sergilenen performanslardan hangi müziğinin daha güzel olduğunu seçmesi gereken bir yarışmada Apollon’un büyük beğeni toplayan eserine karşı, Pan’ın kavalını tercih eder. Fakat bu, sadece bir zevk meselesi değil; aynı zamanda büyük bir kibrin biri işareti olarak değerlendirilir.  Çünkü aslında Midas’ın bu tavrı “Ben neyi beğeniyorsam, doğru odur,” demenin başka bir halidir.  Kralın düşüncesi işte tam da bu noktada tanrıları karşısına alır. Sonuç olarak Apollon, ona bir ceza verir: Eşşek kulakları.

TANRI KADAR İLAH OLMAK?

Ama tabiiki de sadece mitolojik bir öykü değildir bu.  Bu, her gün kulaklarına şapka geçirmeye çalışan insanları anlatır. Gerçeği gizleyenleri, hatayı kabul etmeyenleri, eleştiriyi tehdit sayanları… Kendini adeta bir tanrı kadar ilahlaştıranları…

İKİ KİŞİNİN BİLDİĞİ SIR DEĞİLDİR

Öyküye göre Midas, eşşek kulaklarını saklamaya çalışır. Şapkasını da elbette başından hiç ama hiç eksik etmez. Çünkü kusursuzdur ve öyle de kalmalıdır. Kimseler onu eşek kulaklarıyla görmemeli, bilmemelidir. Ama unuttuğu bir şey vardır: Sırrı bilen bir kişi bile varsa, gerçek çoktan yola çıkmıştır. Berberin kuyuya attığı fısıltı bile, topraktan rüzgara,  rüzgardan geçip çoktan  kamışlara ulaşmıştır . Ve  kamışlar hep bir ağızdan fısıldar;

“Midas’ın kulakları eşşek kulakları! “

MOBİNG NEDİR?

Tarih boyunca kibir, sadece tahtlarda değil; ofislerde, toplantı odalarında, hatta dijital ekranların arkasında da varlığını sürdürdü. Krallar gitti patronlar, müdürler, yöneticiler, şefler vb geldi. Görünmez taçlarla aramıza sızan günümüzün Midas’ları, otorite kılığında hayatımızın her alanına yerleşti.

Eleştiriyi tehdit sayan, çalışanların sesini kısmaya çalışan, farklı düşüneni dışlayan o sessiz zorbalık günümüzde  mobing adını aldı.

Özetle bir çalışanın fikrini dile getirmesi, hata gördüğü yerde “burası yanlış” demesi bazen bir Midas’ı rahatsız edebilir. Ve ceza, bu kez eşek kulağı değil; dışlanma, itibarsızlaştırma, hatta işten uzaklaştırılma olabilir. Mobing tam da budur: gücün kibirle birleşip sesi bastırması, gerçeği susturmaya çalışması.

Fakat unutulan bir şey var: Her işyerinde, her kurumda, toplumun her alanında  bir “berber” mutlaka vardır. Herkesin sustuğu yerde bile, bir kişi fısıldar. Ve o fısıltı, tıpkı kamışların arasından yükselen ses gibi, bir gün yankılanır.

Kibir, insanı yüceltmez. Sadece onu gerçeklerden uzaklaştırır. Öykünün sonunda kendini tanrıların karşısına koyan Midas, sonunda kamışların arasında halkının arasına karışmıştır. Çünkü güç geçicidir, ama gerçek baki.

Bugün de etrafımızda nice Midaslar var. Farklı fikirleri hor gören, kendi beğenisini evrensel kural sayan, eleştiriden değil övgüden beslenen insanlar… Ama unutulmamalı: Kibirle yükselen, kulakla düşer. Ve kulaklar ne kadar saklansa da, kamışlar bir gün konuşur.

Bağırmak geçici güç verse de , bir fısıltı kadar etkili olmayabilir çünkü bir fısıltı bazen bir kralın itibarını yok edebilir.

Ahlaklı berberlere denk gelen konuşan kamışlardan olmak dileğiyle…

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler