Salı, Ekim 28, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana Sayfaİşte HayatKör Dövüşü de Bitmez Taş Dövüşü de..

Kör Dövüşü de Bitmez Taş Dövüşü de..

İstedikleri kadar modern kavramlar üretsinler, modernizm gibi birçok kelimenin sonuna “izm” getirerek yeni bir şey söylüyormuş havası versinler, insanoğlu değişmez, değiştirilemez.

Habil ile Kabil’in hikayesi sürekli şekil değiştirir ve kutsal kitaplar ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar o tabiatın bir parçası olduğunu hep gösterir. Aslında dünya kurulalı beri hiçbir şey değişmemiştir. İstediğiniz kadar bilimsel gelişmelerden bahsedin, evrenin sırlarını keşfedin, uzaya yolculuk yapın, sonuç hiçbir şeydir. Çünkü bu dünya, evren hiçlik üzerine kurulmuştur. İnsanoğlu, içine sıkışıp kaldığı hayvansal yapının esiri olmaktan kurtulamamıştır, kurtulamaz. Eğitim bile bir noktada tıkanır kalır ve içgüdüsel dürtüler hepimizi mağlup eder.

Bugün de yüksel kültüre sahipmiş gibi kendini lanse eden toplulukların, siyasi partilerin, kulüplerin, derneklerin klanlardan, aşiretlerden bir farkı yoktur. Kör dövüşünün, taş dövüşünün ne farkı vardır sizin üstün nitelikli kavgalarınızdan? Ulviyet ihdas ettiğiniz nice kavramların da içini boşalttığınız için kavganın, dövüşün şanı, şerefi üzerine yapılan o müthiş propaganda da işe yaramıyor. Fakirin derdi ekmek, ekmeği bulan yanına katık istiyor ama insanoğlu’nun bu dünyadan istekleri asla ve asla bitmiyor. Söylenen onca manevi söylemin neticesinde elde edilen hep madde olunca ataların dediği gibi insanoğlunun gözünü sadece toprak doyurur’dan öteye gitmiyor.

YENSEK DE YENİLSEK DE CAMLARIMIZI KIRACAKLAR

Kapadokya’nın bugün turistik bir ilçesinde bir zamanlar futbol maçına gitmiştik. Bizim Kayseri ekibi çok kuvvetli gözüküyordu. Her taraf hınca hınç dolu, seyirci futbola büyük ilgi gösteriyor. Kayseri’den iki otobüs var biri belediyeye ait… Birinde futbolcular var diğeriyle de seyirciler gelmiş. İlk yarı 2-0 Kayseri takımının üstünlüğü ile sona erdi ama bir sıkıntı var. Seyirci o ara takımlarını protesto edip maçı terk ettiler sandık ama yanılmışız, ikinci yarı tekrar geldiler. Kayseri takımının başkanı durumu fark etmiş olmalı ki adeta sahaya girdi bas bas bağırıyor, gol yeyin diye. Takımı öyle motive etti ki Kayseri takımı ikinci yarı dört gol yedi, hatta iki golü de kendi kalelerine attılar. Peki başkan neden böyle yaptı diyeceksiniz. Çünkü, seyirciler o ara gittiler ve koyunlarını taşla doldurup sahaya geri geldiler. Başkan büyük bir felaketi önledi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Öyle bir taş sağanağı gökyüzünde belirdi ki oyuncular kaçacak delik bulamadılar. Sanki mübarek ebabil kuşları lanetli oyuncuları taşları ile yok etmek için gökten sağanak sağanak taş indiriyorlardı. Futbolcular otobüslere geldiklerinde bu sefer de otobüslere küme küme taşlar indi. Araçların camları tamamen indi ve o şartlarda şoförlerin cansiperane gayretleri ile açık araziye düştüler. Yolda durup yaralarını sarmaya çalıştılar.

Kimse o ilçenin ahalisini yargılamıyordu, çünkü o yıllarda adet böyleydi. Herkes taş yemeye alışıktı. Kayseri’nin mahallelerinde dahi şehrin saygın insanları dahi taş dövüşlerine katılıyordu. Hatta rivayete göre, rahmetli Adnan Menderes, Kayseri Belediye Başkanı Osman Kavuncu’ya “duyduğuma göre sen de taş dövüşü oynuyormuşsun, kafaları kırıp gözleri kör ediyormuşsunuz” diyerek şikayetini dile getirmiş, Kavuncu “hayır efendim, Kayseri’de öyle bir şey yok” deyince Amerikalıların Kayseri’de çektiği taş dövüşü filmini izletivermiş Kavuncu’ya.

Yani demem o ki kazansanız da kaybetseniz de o taşları yiyeceksiniz. İnsanları şartlandırırsanız bir gün o taşlar sizin de kafanıza gelir. Galip gelen takımın taraftarı taş atmaz zannetmeyin. Psikolojik şartlanmışlık felaketi getirir. Kimseleri aşırı motive etmeyin, yangını körükleyemeyin, saçınızdan tutuşan siz olursunuz.

Bütün kutsal kitaplar adalet konusunda ortak beyanda anlaşmışlar. Hele bizim kitabımız baştan sona adaletle hükmetmeyi emrediyor. Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir diyor. Diyor da sonuç ne? İnsanoğlu’nun imtihanı pek yaman olacak sanırım. Ömer’i, Osman’ı, Ali’yi kim öldürdü? Hasan’ı, Hüseyin’i kim öldürdü? Hele hele peygamberimizin soyuna bu gaddarlığı yapanı, bu öfkenin sahibini Anadolu’nun o güzel halkı çok iyi biliyor da siz mi bilmiyorsunuz?

Siyasi partiler öfkenin, nefretin merkezi olurlarsa milli birlik ve bütünlük için tehlike arz ederler ve ciddi bir güvenlik sorunu haline gelirler. Öfke söylemleri ve ayrımcılık suçtur, hem de büyük bir suç… Adalet üzere hükmetmemek de ciddi bir suçtur, başta kutsal kitabımıza göre, anayasada ve yasalarda suçtur. Öyleyse bir yasa devletinden, bir klan hayatına, aşiret devletine koskoca ülkeyi döndüremezsiniz. O zaman sizin taş devrinden, klan hayatından ne farkınız kalır? O zaman inandığımız kutsiyeti ortadan kaldırırsınız ve bizi ilkel zamanlara sürükleme gibi bir niyetinizi ortaya sermiş olursunuz. Bizim için hayat bir lokma bir hırka… Azdan az gider çoktan çok gider. Bu ülkenin size verdiklerini iade etmenizi öneririm.

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler