Üniversite Sınavı ve Gençlerin Sırtındaki Stres

Her yıl milyonlarca gencin kaderini belirleyeceğine inanılan bir sınav: YKS. Ailelerin umutla, öğrencilerin ise çoğu zaman endişe ve baskı içinde beklediği o büyük gün… Üniversite sınavı sadece bir bilgi ölçümü değil; aynı zamanda gençlerin psikolojisini, hayata bakışını ve özgüvenini derinden etkileyen bir kırılma noktası haline geldi.

Çocuklarımız daha küçük yaşlardan itibaren bu sınava hazırlanıyorlar. “Aman dikkat et, üniversiteyi kazanamazsan hayatın zor olur!” gibi cümleler daha ortaokul çağında kulaklarına fısıldanıyor. Dershaneler, etüt merkezleri, özel dersler derken çocuklukla gençlik arasındaki o kıymetli zaman, çoğu zaman stres ve kaygıyla geçiyor. Oysa bu sınav, ne bir son ne de her şeyin başlangıcı.

Evet, eğitim önemli. Evet, gençlerimizin hayal ettikleri meslekleri yapabilmeleri için bu sınavdan geçmeleri gerekiyor. Ama bu sınav onların insanlığını, değerini, yeteneklerini ya da potansiyellerini belirlemiyor.

Ailelere düşen görev çok büyük. Çocuklarının yalnızca başarılı olmalarını değil, mutlu ve sağlıklı bireyler olmalarını da istemeliler. Çünkü başarı, ruh sağlığı ile gelir. Bir çocuğun gözlerinde kaygı yerine umut, ellerinde titrek kalemler yerine kararlılık olmalı. Onlara güvenmeli, ellerinden geldiği kadarını yapmalarının yeterli olduğunu hissettirmeliyiz.

Sevgili gençler, unutmayın: Gelecek bir sınav sonucuna sığamayacak kadar büyük. Siz inandığınız sürece, hiçbir şey kaybolmaz. Yol zor olabilir ama yürümeye devam edenler, sonunda ışığı görür.