“SİYASİLER MEKÂNI, MÜTEFEKKİRLER ZAMANI FETHEDER”

Toplumumuz siyasetçisi bol, maalesef mütefekkiri kıt bir toplumdur.

İhtiyacı olan düşünme, düşünceye göre yaşama eylemleri Türk toplumunda yaygın değildir. Hâl böyle olunca da siyasilerin günübirlik politikalarına fazlasıyla maruz kalmaktadır.

Bize mütefekkir lazımdır, mütefekkir siyasetçi lazımdır.

Geleceği öngören, geçmişi iyi irdeleyen toplumun içinde yaşayan siyasetçiler lazımdır. Günümüz siyasetçilerine göre memleket ya toz pembe ya da katran karası. Bulunduğunuz cepheye göre bakış açısı şekli bu.

Oysa ki ‘Asr-ı Saadet’te yaşamıyoruz. Mükemmeli değil ideali istiyoruz. Kusurlarıyla mümkün olan ideali istiyoruz.

Maalesef ki Türk Milleti’nin geleceğine yön veren insanlar toplumdan uzak olmaları hasebiyle yaşananlardan bihaberdir. İyi olandan da kötü olandan da haberleri yoktur. Genelleme yaptığımın farkındasınızdır; zira isim isim yazıp, ‘o iyi, bu kötü’ diyemeyiz.

Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Ve bu süreçte birileri kör göze parmak sokarcasına eylemlere imza atıyor. Terörist başı için “serbest bırakılmadan başka adım atmayacağız” diyenler, dağılması beklenen terör örgütünün Suriye kolunun ABD’den ve İsrail’den yardım dilenmesi hep ikircikli fiillerdir. “Suç işlemedik ki af isteyelim” diyen diller yüzsüzdür. Bunlarla aynı masaya oturmak tehlikelidir.

Bu milletin damarına basmayın. 2 ya da 3 nesil sonra ancak kabuk bağlayacak bir yarayı daha da deşmeyin. Her şey henüz bitmedi, hiçbir şey henüz başlamadı.

Bakınız; sözde ateşkesin bile büyük törenlerle imzalandığı Gazze’de hâlâ siviller katlediliyor. Katliam bitmiş değil. Bazı yaralar sözle, anlaşmayla düzelmiyor. Katil, katliamını sürdürüyor. İşte tam da bu yüzden bize zamanı fethedecek fatihler gerekiyor.