Dargındı, çünkü haklıydı. Kızmıştı, çünkü kırılmıştı. Üzülmüştü, çünkü fazlasıyla üzmüşlerdi.
Şehrin ve ülkenin önemli müteşebbislerinden birisidir.
Hayırseverdir, girişimci ve yatırımcıdır, parayı bilen ve yönetendir, siyasetten uzak tam bir memleket sevdalısıdır.
İş dünyası ve spor camiasının çok önemli değeridir.
Çözüm üreten, aranılan, özlenen, yeri geldiğinde riske giren, hala yeri doldurulamayan bir modeldir.
***
“O ve diğerleri” diye bir benzetme yapmak abartı olmaz. Çünkü birileri taşın altına tırnağını koymazken; o, geçmişte bu şehrin değerleri için gövdesini koymuştur, ticaretini riske atmıştır, daha da vahimi yalnız bırakılmıştır.
Övgüyü hak eder ama övünmeyi de övülmeyi de sevmez.
Lakin marifet iltifata tabidir.
***
Bugün Köşe Atışında rötarlı da olsa önemli bir konuğu ağırlıyoruz.
Şirketlerini İstanbul’dan yönetmesine rağmen Kayseri’deki vergi dairesini değiştirmeyerek burasını merkez olarak kullanan Kayseri aşığı, İş İnsanı Ziya Eren’i yazmak istedim…
Bugün yaklaşık 12 bin civarında mezun veren, kendi adını taşıyan Ziya Eren Eğitim Fakültesinin kurucusu Eren’i, Türk Futbolunda ilk kez bir Kayseri takımını Erciyesspor’u, Türkiye Kupası finaline taşıyan Ziya Eren’i, bu sürecin sonunda Atletico Madrid gibi dünya devinin Kayseri’ye gelmesine vesile olan Erciyesspor Başkanı Ziya Eren’i, Türk Futbolunda bir döneme damga vuran Erciyesspor’u ayakta tutmak için tek başına mücadele ederken; bu şehre iki takımın fazla olduğunu söyleyerek, yürütülen kirli kampanyalarla yalnız bırakılan Ziya Eren’in bugün kulaklarını çınlatmak istedim…
***
Kısa bir süre önce nefessiz bırakılmak istenilen Kayserispor’a Vekil Baki Ersoy’un ısrarı ve ricası üzerine isim sponsoru olarak can suyu veren Ziya Eren, yıllar sonra yeniden memleketinin en büyük marka değerine ciddi manada katkı sağladı. Erciyesspor sürecinde şehri yönetenlerin tutarsız davranışları yüzünden o defteri yıllar önce kapatıp açılmamak üzere ceketini alıp gitmişti Ziya Eren… Devamında defalarca Kayserispor’a başkan olması için rica üstüne ricada bulananlara kırgınlığını ve küskünlüğünü dile getirmişti ünlü iş insanı…
***
Ziya Eren’in, böylesine uzun bir dönemin ardından Kayserispor’a isim sponsoru olarak katkı vermesi büyük bir adımdır.
Aslında bugün bir milattır. Neden böyle söylüyorum? Geleceğe dair atılacak adımlar hususunda şimdiden endişelerim var da o yüzden…
Şu an her şey iyi giderken; bir anda geçmişteki abuk sabuk bahanelerle küstürülen Ziya Eren’e yeniden ikinci bir küskünlük yaşatılır mı?
Bilemem ama ben onun endişesini taşıyorum…
***
Ziya Eren, değil Kayserispor’a, istese Süper Lig’deki her takıma isim sponsoru olabilirdi.
Ama o yine büyüklük gösterdi ve memleketinin takımına sahip çıktı.
Kıymet bilmek, takdir etmek, alkışlamak gerek. Bunu söylerken Ziya Eren’in ikinci bir örneği de yok bu şehirde…
Cebinden verdiğinin de, verdiği mücadelenin de, içinde bulunduğu şartlar da iki kulvarda müthiş mücadele ile ikinci bir örneği yoktur, olamaz da… Hatta kıyas dahi edilemez boyuttadır Ziya Eren’in yaptıkları…
***
Ve… Bugün dönüp dolaşıp aynı soruları soruyor ve genelde tekrara düşüyoruz…
Peki başka yok mu?
İstanbul’da yaşayan başka Kayserili iş insanı yok mu? Ziya Eren isim sponsoru olurken, İstanbul’daki diğer hemşehrimiz de formaya olsun, diğeri sırta, bir başkası şorta olsun.
Yani bu memlekette büyümüş ve servetine servet katanların doğup büyüdükleri yeri unutmamaları şarttır.
***
Ziya Eren bu mana da ciddi bir örnek ve modeldir.
‘Ziya Eren’lerin sayısını artırmanın da en önemli detayı kıymet bilmek, takdir etmek ve yeri geldiğinde alkışlamaktır.
Ez cümle; Teşekkürler ZİYA EREN…