Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış..!

Toplum olarak en güzel yaptığımız iş ne biliyor musunuz?

Boş konuşmak, hariçten gazel okuyup, konuşmuş olmak için çene yormak… Daha vahimi çarkın dönmemesi için işe çomak sokmak…

*

Bugünlerde en çok muhatap olduğum konu ve akabinde gelen soru Kayserispor’un durumu…

Şehrin en büyük marka değerini yok etmek, kulübü kaderiyle baş başa bırakıp, itibarsızlaştırmak için geri planda tebessüm eden yüzler, sahte gülücüklerle, etrafı komik algılarla yönetmeye, yönlendirmeye çalışan birileri var…

Yazık..!

*

Aksine birilerinin bu umursamazlığına inat, biri de bir sevda uğruna dağların altına giriyor tek başına…

Bugün o birilerini ve yaptıkları çirkinlikleri şimdilik üstü kapalı, o birini ve verdiği mücadeleyi ise net bir şekilde aktaracağım sizlere…

*

Futbolun en hareketli, en bereketli günlerine tanıklık ettiğimiz şu günlerde kulübün tahtasından, kasasına, kadrosundan, mutfağına, malzemesinden, kampına, geleninden, gidenine varıncaya kadar yükü omuzlamaya çalışan, özveride bulunan tek kişi var; MHP Milletvekili Baki Ersoy…

*

Geçmişte bu şehirde milletvekili Ersoy’u birçok kez eleştiren bir gazeteci olarak bugün Sayın Ersoy’un alkışladığım, tek başına verdiği o mücadeleyi aktaracağım sizlere…

*

Geçmişten günümüze, 90’lı yılların başından itibaren Kayserispor’u yakından takip eden bir gazeteci olarak bir milletvekilinin Kayserispor’un ayakta durması ve hayatta kalması için böylesine bir çaba gösterdiğini ne duydum, ne de tanıklık ettim…

Görevde olan Belediye Başkanlarının genelde başkanlık yaptığı, öncülük ettiği, toparlayıcı hamlelerle katkı sağladığı günler hep olmuştur.

Ama birçok kez onların da tıkandığı, zorlandığı, çıkmazlara girdiği süreçler de yaşanmıştır.

Yine geçmişte cebinden para vermiş gibi gözüken söz de başkanlar da, çuval çuval harcayıp iflas eden başkanlar da görmüştür bu şehir…

Yine geçmişte Kayserispor’a gelirken verdikleri üç kuruşa milyon dolar temlikler koyup giderken kulübü de uçurumdan aşağı yuvarlayan başkanlara da tanıklık etmiştir bu şehir.

*

Lakin Kayserispor’un son 1 yıllık sürecini diğerleri ile karşılaştırmamak gerek. Çünkü bu dönemde bir milletvekilinin tek başına verdiği inanılmaz bir mücadele var ortada…

Bunu söylerken verdiği mücadele güne özgü değil, görevdeki başkanların kim ya da kimler olduğundan öte, kulübün yaşaması için her zaman katkı sağlamaya özen göstermiştir.

*

2 hafta sonra lig başlayacak, bakıyorum şehire, yaprak dahi kıpırdamıyor.

Sadece tek bir esinti var o da Sayın Ersoy’un Kayserispor için koşturmacasıyla alakalı…

Başlangıçta dedim ya “en iyi yaptığımız iş konuşmak” diye…

Birileri kapalı kapılar ardında sinsi planlar yapıyor, talimatlar veriyor, güç zehirlemesi yaşıyor. Mikrofon uzatıldığında birlik ve beraberlikten dem vurulup, köşeyi döndükten sonra yine bildiklerini okuyorlar…

*

Ya arkadaş bu takım, bu kulüp, bu şehrin değil mi?

Bu kulübün menfaatleri için bir tek çivi dahi çakandan Allah razı olsun, bu mesele Baki Ersoy’un meselesi değil ki..!

Bu adam da sizin yaptığınız gibi ceketini alıp gitse, taşın altına gövdesini  koymasa ne olur bu kulübün hali? Hele beri gelin, yaklaşın, biraz konuşalım…

“Baki Ersoy’un Kayserispor’un tahtasını açtırmak için koşturmacası, kulübün sürdürülebilir olması için enkazları temizlemesi sizleri niye rahatsız ediyor?”

Gelin siz de bir ucundan tutun, gelin siz de gerçek anlamda sahiplenin… “Kayserispor’un küme düşmesi, dönüşü olmayan yollara girmesi size ne kazandıracak?

Siz Kayserispor’u güçsüz bırakmakla Baki Ersoy’u mu güçsüz bırakacağınızı düşünüyorsunuz?”

*

Geçmişten bugüne işleyen bir çark var bu kulüpte, eğer bugün mutfak masrafını kesmekle Baki Ersoy’a karşı üstünlük sağladığınızı düşünüyorsanız yanılırsınız. Şayet böyle bir yanılgıya düşerseniz yarın bindiğiniz dalı kestiğiniz de iş işten geçmiş olur…

Dünkü sponsorlukların önüne taş koyup, yönünü değiştirmeye çalışıyorsunuz. Yapmayın ateşle oynuyorsunuz haberiniz yok.

 Bugün bunu yapanların yarın kendi kazdıkları kuyuya düştükleri zaman üzerlerine örtülecek toprağa şimdiden hazırlıklı olmaları şarttır.

“Ey ekonomik olarak katkı sağlama ihtimali olan iş insanlarına aba altından sopa gösterenler…

İki gün sonra karşı hamle yapıldığında, ‘suçlular ayağa kalksın’ denildiğinde savunma yapabilecek misiniz?”

Bugün Kayserispor’la ilgili konulara kulak tıkayanlar, mikrofon tutulduğunda top çevirip tribüne oynayanlar, yarın tıklım tıklım tribünlerden yükselen o gür seslere yanıt verebilecek misiniz?

Localara gelip, omuzlarına taktıkları, atkı kadar katkısı olmayanlar, tribünlere el sallayabilecek misiniz?

Arkadaşlar; bir kez daha söylüyorum mesele Baki Ersoy meselesi değil… Arkadaşlar mesele Baki Ersoy’u güçsüz bırakmak ise kozunuzu açık oynayın..! Baki Ersoy Kulübün Başkanı değil, sahibi değil, nihayetinde milletin Ankara’ya gönderdiği bir vekili…

Şehrin meselesine duyarlılık gösteriyor, siz de  onun yaptığı fedakarlıktan rahatsızlık duymak yerine katkı sağlayın.

Siz destek verdiniz de “yok mu?” dedi.

Siz kulüp Başkanı Nurettin Açıkalın’a; “ne haldesiniz?” dediniz de o itiraz mı etti? Karnınızdan konuşmayın, çıkın ister bire bir, ister kamuoyu nezdinde var ise bir rahatsızlığınız anlatın… Yoksa “Biz olmazsak bu iş olmaz” diye düşünüyorsanız kendinizi kandırırsınız…

*

Sonuç olarak; birileri hoplasa da, patlasa da,  çatlasa da destek olsa da olmasa da bu tahta açılacak, bu takımın bu ligde kalıcı olması için can suyu bulunacak…

Ha bunu söylerken;

“Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı da unutmazmış..!” Hele şu kış geçsin bakalım..!