Henüz o karanlık günlerin izleri silinmemişken, yaralarımız tam kapanmamışken yine deprem haberiyle sarsıldık. Daha dün gibi hatırlıyoruz… Gecenin sessizliğini yırtan uğultuyu, evlerin duvarlarına sinmiş panik kokusunu, sevdiklerimize ulaşmaya çalışırken boğazımıza düğümlenen o çaresizlik hissini.
Deprem, sadece yerin altını değil, yüreğimizin en derin noktalarını da oynatıyor. Her yeni sarsıntı haberi, içimizde hâlâ taze duran korkuyu yeniden uyandırıyor. Yıkıntılar kaldırıldı belki, binalar onarıldı, sokaklar yeniden aydınlandı ama insanın içinde kırılan şeyin tamiri kolay olmuyor.
O geceyi yaşayan herkes biliyor ki deprem güven duygusunu yerinden söken, hayata bakışımızı değiştiren bir sınavdır. Ve biz, bu sınavı hâlâ veriyoruz.
Bu yüzden, bir daha aynı acıyı yaşamamak için konuşmak, tartışmak, tedbir almak zorundayız. Çünkü umut, ancak sorumlulukla yeniden filizlenir.
Deprem unutmuyor… Biz de unutmamalıyız.