KAYSERİ’DE TUTARSIZLIKLAR SİLSİLESİ

Konuşulan doğruların fiiliyata dökülmediği günümüzde tutarsız olaylar ve insanlar cirit atmakta.

Elin oğluna nasihat verirken, evin oğluna söz geçiremeyenler podyumda yürür gibi salınıyor meydanlarda. Bu sözlerimiz yalnız Kayseri için değil elbette.

Geçtiğimiz günlerde yaygın bir gazetenin köşe yazarı yeni bir tabir icat etmişti, ‘abdestli bozulma’. Tanımına da şöyle diyordu mucit yazar İbrahim Kahveci: “…  Sonuç toplumdaki bozulmanın abdestsiz gençlerden kaynaklanmadığını gösteriyor. Sonuç tam da abdestli bozulmayı işaret ediyor.”

Tabidir ki böyle bir toplumun kurumları da mensupları gibi bozuktur. Bozuk değilse bile bozulur.

Buna birinci örneğimiz Kayseri Hacı Bektaş-ı Veli Cem Evi’dir.

Geçtiğimiz günlerde bu Cem Evi, dönemin adlandırmasıyla ‘Dersim İsyanı’ olarak bilinen ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ortadan kaldırmaya çalışan ‘Seyit Rıza’nın idam edilişini sosyal medya hesabından andı. “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz” görselinde Seyit Rıza ve beraberindekiler yer aldı.

Bana kalırsa bu devlete tabi kimsenin böyle bir anma yapamıyor olması lazım ama heyhat. Hain ‘Seyit Rıza’ ve isyancıların imha edilmesini emrini Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk vermiştir. Tam olarak Cem Evi’nin tutarsızlığı da burada başlıyor işte. Cem Evi’nde Atatürk’ün portresi yer alıyor fakat siz Atatürk’ün ‘hain’ olarak gördüğü bölücüleri anıyorsunuz. Ya Atatürk’ün portresini kaldırın, ya hainin anmasını. Ne yaptığını bilmeyen, cahil ordusunun neferleri olduğunuzu ifşa ediyorsunuz. Bilesiniz.

Gelelim bir diğer tutarsızlık örneğimize. Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri Şubesi’ne bir vatandaşımız eşiyle birlikte üye olma için gidiyor. Eşinin üyelik fotoğrafında da baş örtülü olması sebebiyle, hanımefendinin üyeliği tüzük gerekçe gösterilerek kabul edilmiyor. Gerçekten sorun tüzükteyse elbette şubenin bir dahili yoktur. Ama bu mazeretse şubeye de yazıklar olsun. Ve bu tüzüğü yazanlara da yazıklar olsun ki, bugün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün merhum annesi Zübeyde Hanım dirilse onu bile derneğe baş örtülü diye kabul etmeyeceksiniz. Sizler de Atatürk’ün en önemli düşman diye gördüğü cehaletin bir parçasısınız. Atatürk’e layık bir millet tesis edecek yere, Atatürk’e düşman yetiştiriyorsunuz.

İşte bu tutarsızlıklar silsilesinde; neyi, niye savunduğunu bilmeyen, doğuya giden gemide batıda koştuğu için kendini batıya gidiyor sananlardan Allah hepimizi muhafaza eylesin.