Salı, Ekim 28, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana SayfaGündemHocayı Talebesinden Ayırmamak Lazımdır/ Kayseri'nin Maneviyat Haritası

Hocayı Talebesinden Ayırmamak Lazımdır/ Kayseri’nin Maneviyat Haritası

Hocayı Talebesinden Ayırmamak


Kayseri’nin gönül erlerinden Seyyid-i Sırdan Seyyid Burhaneddin Hazretleri, burada bir tekke kurmuştur. Ancak dikkat çekici olan şudur: Tekke hocanın mekânı olmasına rağmen adına “Mevlana Celaleddin Asitanesi” denmiştir. Yani hoca, talebesinin adını yaşatmayı tercih etmiştir.

Evliya Çelebi bu mekânı şöyle anlatır:
“Bir mevlevîhanedir. Fakir fukara, ilim ehli kimselerle daima doludur. Haftada iki defa Mevlâna ayini yapılır, sema edilir. Bahçe kapısının önünde bir çeşme vardır. Dervişler burada abdest alır, su içer. İçeride odalar, sofralar, mutfak, semahane ve çalgı odası bulunur.”

Bugün de gönlümüz ister ki, hocanın ve talebenin adını birlikte yaşatacak bir Mevlevihane yeniden inşa edilsin. Hem Seyyid Burhaneddin hem Mevlana aynı mekânda anılsın.

Kayseri’nin Uçan Adamı: Ahmet Tayrani
Hepimiz Hezarfen Ahmet Çelebi’yi biliriz. Ama ondan önce, Kayseri’de Ali Dağı’ndan başarılı uçuşlar yapan Ahmet Tayrani vardır. Bu bilgiyi büyük seyyahımız Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde anlatır.

1649’da Kayseri’ye gelen Evliya, Kayseri’nin yetiştirdiği büyük şahsiyetleri sayarken Ahmet Tayrani’den söz eder. Ona “Tayrani” lakabının verilmesinin sebebi de budur: Osmanlı Türkçesinde “tayran” uçuş, uçma demektir. Hatta “tayyare” kelimesiyle aynı kökten gelir.

Yakın zamanda yapılan araştırmalarda, Ali Dağı’nın Kayseri’ye bakan zirvesinde Ahmet Tayrani Hazretleri’nin uzun mezarı bulunmuş ve gün yüzüne çıkarılmıştır.

Bugün yapılması gereken; bu büyük ismin adını yaşatacak bir havacılık ve uçuş merkezini Kayseri’de kurmaktır. Çünkü o, gökyüzünü fethetmenin öncülerinden biridir.

Kayseri’nin Gönül Erleri

Kayseri, sadece ticaretiyle, mimarisiyle değil; aynı zamanda maneviyat önderleriyle de tanınan bir beldedir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de işaret ettiği gibi, bu şehirde tekkeler, zaviyeler, türbeler ve derviş mekânları çoktur.

Seyyid Burhaneddin’in manevî terbiyesinden geçen Mevlana Celaleddin, Kayseri’de feyiz almış ve onun izinden Konya’ya yol bulmuştur. Fakat yalnızca Seyyid Burhaneddin değil; Kayseri’nin yetiştirdiği başka gönül erleri de vardır:

Hacı Kılıç: Şehrin göbeğinde adına cami ve medrese inşa edilmiş bu zat, ilim ve irfanın öncülerindendir.

Şeyh İbrahim Tennuri (Tennuri Baba): “Gülşen-i Raz” şerhiyle tanınan büyük bir mutasavvıftır. Kayseri’nin derin kültürel köklerinde onun imzası vardır.

Şeyh Gülabi: Gönül dostlarının rehberi, halkın sevgilisi olmuş bir derviştir.

Ebi’l-Feth Mehmet Şemseddin (Şems-i Kayseri): Yavuz Sultan Selim’in de hürmet ettiği alimlerden biridir.

Melikgazi Köyü’nde Seyyid Selahaddin (Seyyid Selahaddin Hz.): Bugün hâlâ türbesi ziyaret edilen, halk arasında velayet ehli kabul edilen zatlardandır.

Bütün bunlar gösteriyor ki, Kayseri yalnızca taş ve toprak değil; aynı zamanda gönül mimarlarının da şehridir. Seyyid Burhaneddin ile başlayan bu manevi iklim, asırlar boyu Kayseri’ye yön vermiştir.

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler