Salı, Ekim 28, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana SayfaGündemGALİP ERDEM ÇOK HAKLI

GALİP ERDEM ÇOK HAKLI

Merhum yazar Galip Erdem’in yaklaşık yarım asır önce belirttiği söz bugünü tarif etmektedir: “Türkiye’de ne fazilet vardır ne ahlak. Bu söz faziletli ve ahlaklı insanlardan yoksun olduğumuz manasına gelmez fakat memleketin idaresine ve demokratik nizam içerisinde varlığı şart olan müesseselere ahlak ve faziletin hâkim olmadığını ifade eder. Yüzyıllardan beri en büyük derdimiz ahlak ve fazilet esaslarına göre işleyen bir idareye kavuşamamaktır.”

Demek ki memleket idaresi ve milletimiz yarım asır önce de hemen hemen aynı sıkıntılı işleyişteydi. Ve demek ki insanımız o zaman da tıpkı bugün olduğu gibi ümitsizdi.

Esasen inananlar olarak “Müslüman ümitsiz olmaz” deriz. Teoride haklıyız. Fakat pratiğe baktığımızda toplumda bu söz kadar ümidimizin kalmadığı görülmektedir.

Siyasetin geçim kaynağı olduğu ülkemizde üzülerek söylemeliyiz ki kurumlara da güven kalmamıştır. Neticede devlet kurumlarında bulunanlar da aynı masada çay içtiğimiz, aynı tasa kaşık salladığımız milletimizin parçalarıdır. Gökten zembille inmemişlerdir. Bağrımızdan çıkmışlardır. Bu suretle açıkça ifade etmeliyiz ki toplum bozulma yolundadır. İnsanlara ve kurumlara güven ve huzur kalmamıştır.

Para karşılığı alınan sahte diplomalar, terörsüz ortam dedikçe terör temsilcilerinin yara kaşıması, var olan ve giderek büyüyen ekonomik sıkıntılar…

Saydıklarımız hatta unuttuklarımız nedeniyle Türk toplumu maalesef bugün ümitsiz, kendi hukukunu uygulayan bir kalabalık olma yolundadır. Cezasızlık kültürü nedeniyle sokaklarda ne idüğü belirsiz çetecikler vardır. ‘Suça sürüklenen’ diye masumlaştırılan katil adaylarının her gün metropollerde ‘suç işlemeyi tercih etmeyenlere’ karşı korku rüzgârı estirdiği görülmektedir.

Bunun yanı sıra tüm bu kaos ortamında tetiklenen psikolojik rahatsızlıklar sonucu ailelerden başlayan ve millete sıçrayan can sıkıcı olaylar da üçüncü sayfaları süslemektedir.

Tüm bu gerçeklerin ışığında açıkça söylemeliyiz ki herhangi bir dış düşmana gerek yoktur. Toplum ve toplumun sırtını yasladığı devlet kurumu artık seçimini yapmalıdır; ya bu cerahat vücuttan sökülüp atılmalıdır ya da yavaş yavaş yayılması izlenecektir.

Unutulmamalıdır ki ümidin olmadığı yerde huzur ve güven de yoktur.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler