Ankara’da bir dolmuşçu avazı çıktığı kadar bu şekilde bağırıyordu.
Yıl yanılmıyorsam 1995’ti.Ankara’yı bilenler için söylüyorum ki kale altındadır dolmuşların çoğunluklarının bulunduğu yerler,ya da kısaca Ulus diyebilirim.
Bir de şuna takılmadan edemedim:Ankara mı Angara mı ?
Sanırım dolmuşçu kendi şivesinde söylüyor olsa gerek diyebilirim.Çünkü pekçok müzik eserinde de olduğu gibi gara değil karadır.Mesela “Karadır kaşların ferman yazdırır”da olduğu gibi.Ya da “Kara tren gecikir belki hiç gelmez”i de bu duruma örnek gösterebilirim.
Ankara’nın taşına bak,
Gözlerimin yaşına bak,
Uyan uyan Gazi Kemal gözlerimin yaşına bak”dizeleri de eminim sizin de gönlünüzde yer edinmiş ender eserlerdendir.
Bu arada bu yazımı pekçok yerde beni takip eden Ankaralı dostlarıma , büyüklerime ithaf etmek isterim.Kimbilir hayatımda önemli yere sahip bu güzide yerde ikamet etmeye başlarım yakın zamanda.Gönlümden geçen bir durumu da sizlerle paylaşacak olursam;30 Ağustos Zafer Bayramı’nda başta Ankara olmak üzere ülkemizin pekçok noktasını bilen birisi olarak bu anlamlı günde fotoğraf sergisi için pekçok yer ile görüşmelerim devam ediyor.Şimdiye kadar 1’i yurt dışı (Japonya)3’ü Kayseri,2’si Ankara,1’i İstanbul olmak üzere pekçok yerde açmış olduğum sergilerime ara vermek istemem ve bu günde bir fotoğraf sergisi neden olmasın düşüncesindeyim.Bakalım zaman neyi gösterecek.
Gelelim ben sanatsal çalışmalarımda ne noktadayım,neler yapıyorum ?
Bu aralar ikamete devam ettiğim Kayseri’deki sanat atölyemde 5 farklı eğitimi geleceğimizin güvencesi çocuklarımız için hizmete sundum.Malum onlar varsa bizi varız,onlar bizim,hepimizin geleceğidir doğru mu?Fotoğraf atölyesinden,metin yazmaya,bisiklet sürüş tekniklerinden,kısa film çekimine ve kukla yapım atölyeleri olmak üzere beş ayrı branşta eğitimlerim başladı.
Talep edip de ilgi gösterenlere şimdiden teşekkürler.Malum bu atölyeler benim açımdan önemli olmakta.Bir ailede en küçük birey çocuktur ve onların eğitimleri ne kadar geniş açılı,görüşlü olursa,onlar büyüdüklerinde ailelerine katkıları o derece daha çok katkılı olur.Bu durumun en bariz örneği olarak kendimi gösterebilirim 7 yaşında ilk sergimi açmış birisi olarak.
Konuyu çok fazla uzatmadan atölyelerim için ilgilerinizi beklerim.Deneyimlerimle katkılarım bu atölyelerle sizlerle olacaktır.Angara’ya selamlar saygılar.Kimbilir bu atölyelerimi Ankara’ya da taşıyabilirim.Ne de olsa tüm Türkiye bizim değil mi?Sanat da tüm dünyanın en evrensel dilidir.
Esen kalın değerli dostlarım,büyüklerim,yaşıtlarım