Cumartesi, Eylül 13, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana Sayfaİşte HayatBakırcılık Can Çekişiyor

Bakırcılık Can Çekişiyor

Teknolojinin ve endüstriyel üretimin gölgesinde kalan bakırcılık mesleği usta ve çırak sıkıntısı nedeniyle can çekişir durumda.

Kayseri’de bu mesleğe gönül vermiş bakırıcı ustaları çırak bulamamaktan ve satış yapamamaktan dertli. Geçmiş dönemde çekiç sesleriyle inleyen bakırcılar sokağında şimdilerde derin bir sessizlik hakim.

Hem sanat hem zanaat

Bakırcılık insanların geçimlerini sağladığı bir meslek olsa da bakır üstüne çekiçle yapılan işlemler sanatsal bir yön kazandırıyor. Geçmişten günümüze izler taşıyan eski bakır ürünler kalaycıların dokunuşlarıyla parlatılarak, evlerdeki yerini tekrar alıyor. Kalaylanan ürünler hem daha uzun ömürlü hem de sağlıklı hale geliyor.

İhtiyaç değil, sanat eseri

Kayseri eski sanayi bölgesi bakırcılar çarşısında 1976 yılından beri bu mesleği sürdüren bakırcı ustası Mehmet Öztoprak endüstriyel üretim ve çırak bu8lunamaması sebebiyle mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Can çekişen mesleğin son temsilcileri olduğunu vurgulayan Öztoprak ;

‘Bakırcılık mesleği azalsa da unutulmuyor. İnsanlar büyüklerinden kalan eski bakır ürünleri kalaylattırarak evinde sergiliyor. Önceden ihtiyaç için kullanılan ürünler, günümüzde bir sanat eseri gibi vitrinlerde sergileniyor. 20 sene öncesinde el emeğiyle işlenen bakır günümüzde endüstriyel üretim durumuna geldi. Ben geçmişten beri bu işi yapıyorum, babamdan öğrendim, oğluma da öğretiyorum. Sıfırdan bu işi yapmak isteyen biri hobi olarak yapabilir, ama meslek olarak yapmaya çalışırsa geçinemez’ dedi.

Yeni nesile göre sadece nostalji

Geçmişte sofralarda ve gündelik yaşamın içerisinde yer alan bakır üretimi ürünler yerini çelik ve madeni eşyalara bıraktı. Bakırın hammadde olarak işlenmesinin maliyet açısından pahalı olması ve bu ürünlerin eşyalara dönüştürecek ustaların bulunmaması mesleği bitme noktasına getirdi. Çelik ve madeni kaplarla büyüyen yeniş nesil ise hem mesleğe hem de bu mesleğin ortaya çıkardığı ürünlere nostalji gözüyle bakıyor.

Bakır tastan su içen hasta olmaz

Yıllarca bakır yapımı ürünlerden yemek yiyip su içen Kayserili Yavuz şaş bakırın insan sağlığı üzerindeki faydalarına olan inancını ‘Bakır tastan su içen hasta olmaz’ sözleriyle ifade etti.  Bakır ürünlerin kullanımının kendilerinde bir aile geleneği olduğunu vurgulayan Saş vatandaşlara da bu ürünlerden kullanmaları yönünde tavsiyede bulundu. Şaş bu ürünlerle ilgili düşüncelerini şu sözlerle ifade etti;

   ’Babaannem anneannem hep bakır kullanırdı. Yumurtayı bakır tavada, salçayı bakır kazanda yapardı. Ben hep onlardan gördüm ve bakırla büyüdüm. Babaannemin hiç unutmadığım bir sözü vardır ‘bakır tastan su içen hasta olmaz.’ derdi. Bende bu ürünlerin sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Evimde de sıkça kullanıyorum. Günümüzde insanlar bakırın şifasını bilmediği için kullanmıyorlar.’

Çırak yok, oğul var

Çırak bulamayan ustalar çözümü kendi çocuklarını bu mesleğe yönlendirmekte buluyor. Genç ustaların yetişmesi, bakırcılığın sadece geçmişe ait nostaljik bir meslek olarak değil aynı zamanda geleceğe taşınabilecek sürdürülebilir bir zanaat olması açısından büyük önem taşıyor. Kayseri sadece tarihiyle değil, yok olmaya yüz tutmuş el sanatlarıyla da geleceğe yön verecek örnek bir şehir olma yolunda ilerliyor. Haber Merkezi

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler