Salı, Ekim 28, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana SayfaÖne ÇıkanlarKAÇAN BALIK MI TAKILAN BALIK MI?

KAÇAN BALIK MI TAKILAN BALIK MI?

Kaçan balığa üzülmek mi yoksa oltaya takılana sevinmek mi?

Önce şartlara bakmak gerek. Kaçanla, takılanın beklentileri karşılayıp karşılamadığını iyi analiz etmek gerek. 

Körfeze umutlu ve kararlı gitmişti Kayserispor…

Yenilgi haricindeki her türlü netice maç öncesinde Kayserispor için iyi sonuçtu. Ama öyle ilginç bir maçtı ki; gitgelleri çok olan, ilk yarısı başka, ikinci yarısı daha başka, uzatması çok daha başka, uzatmanın uzatması bambaşka bir maçtı Körfez’deki mücadele…

***

Bir hafta önce Galatasaray yenilgisinden çok tabelaya yansıyan skorun şişkinliği taraftarı üzmüştü. Kocaelispor karşısında hem sahaya, hem tabelaya yansıyacak sonuç ilerisi için ciddi bir veri niteliğindeydi. Deplasmanda olmasına rağmen özellikle ve özellikle ilk 45 dakikada Kayserispor rakibine ezici üstünlük sağlayan taraftı.

Hele öyle bir bölüm vardı ki; körfez ekibi dakikalarca sahasından çıkamadı.

İlk yarının bana göre kırılma anı Miguel Cardoso’nun kaçırdığı pozisyondu…

Gelişine iyi de vurdu direği yalayarak gitti adeta meşin yuvarlak, o gol olsaydı fişi ilk yarıda çekebilirdi Kayserispor… 

***

Maçın ikinci yarısı ise ilk yarıyla hiçbir yönü kıyaslanamayacak derecede farklıydı.

Hareketli, pozisyon zenginliği olan bir o tarafa, bir bu tarafa gidip gelen bir kıvamdaydı…

Ev sahibi takımın iptal edilen golüne kimse bir şey söylemesin VAR’ın uyarısı, hakemin iptali son derece doğru bir karardı.

İkinci yarının ev sahibi takım lehine kırılma anı ise, ardı ardına yüzde yüz denilebilecek pozisyonları kaleci Bilal’ın çıkarttığı anlardı.

Birinden biri ağlara gitmiş olsa maçın rengi değişebilirdi.

Aynı şekilde Kayserispor da kaçırdı, sanki iki takımı da dakikalar beraberliğe taşıyor gibiydi.

***

Dakikalar doksanı gösterdiğinde ise Laszio Benes sol çaprazdan öyle bir vole ile füze gönderdi ki, kaleci ağlara giden topu göremedi bile…

Bir tarafta bayram, diğer yanda matem havası vardı. 4 dakika uzatma gösterilmiş, skorun korunması adına Vatan-Millet-Sakarya savunması yapılıyordu adeta…

Uzatmanın da uzatmasında 90+5’te ceza sahası içerisinde oluşan bir karambolde ağlara giden gol ve skorda yeniden sağlanan denge…

Santra yapıldıktan sonra çalan düdük ve maçın bitişi…

***

Evet, tekrar başa dönelim ve soralım; balığın kaçaşına üzülmek mi, yoksa oltaya takılanına sevinmek mi?

Körfezdeki mücadele iki tarafa da gitti geldi. Kayserispor da kazanabilirdi, Kocaelispor da…

Maç haftasında beklenti “kazanmak, kazanamıyorsan yenilmeyeceksin” üzerineydi.

İkinci deplasman maçından da puanla döndü Kayserispor.

Puanın deplasmandan ve seninle aynı hedefi paylaşan bir rakipten alınması bana göre çok daha önemli.

***

Evet büyük balık kaçtı mı? Kaçtı; ya oltaya takılan olmasaydı da boş dönülseydi o zaman daha mı iyi olacaktı?

Böyle günlerde, böyle maçlarda puanın kötüsü olmaz.

90’da öne geçip, 90+5’te beraberlikle yetinmenin maçı izlediğimiz için net söylüyorum kötü savunma, etkili hücum gibi boş yorumlarla kafa yorulacak bir tarafı yoktur…

Evet Futbolun adaleti yoktur, fakat futbolun aynı zamanda bir şans oyunu olduğunu unutmamak gerekir.

***

Özetlemek gerekirse; Kayserispor oynadığı 3 maçın birini kaybetti ikisinde de berabere kaldı. Kaybettiği tek maç Galatasaray.

Geriye dönüp bakıldığında ise Galatasaray’ın yenemediği takım yok..!

Bu nedenle Kayserispor’un deplasmandan getirdiği puan iyi puandır, çok daha iyisini getirebilirdi ama olmadı, kısmet değilmiş.

Beklemek gerek, destek olmak ve motive etmek gerek.

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler