Pazar, Eylül 14, 2025
Kayseri Gün Medya
Ana SayfaGündemPadişahın Akıldanesi Kayserili İncili Çavuş

Padişahın Akıldanesi Kayserili İncili Çavuş

“Kayseri’de Yörük mü kaldı, Türkmen mi var?” diye soranlara cevabım hep aynı oldu: Elbette var. Onlar sadece yaylada koyun güden insanlar değillerdi; demiri işleyen, taşları oyan, çadırda da yaşayan ama sarayda da söz söyleyen insanlardı.

Bugün size Tomarza’nın İncili (eski adıyla Tıravşın) köyünden bir hikâye anlatacağım.

Cüneyd Oğullarından Kahramanlara
İncili köyünde Kahraman ailesiyle tanıştım. Onlar, Cüneyd Oğullarından geliyor. Sorduğumda “İncili Çavuş bizim soyumuzdandır” dediler. Köyün yaşlıları, onun Firuzlu kabilesinden, yani Dulkadirli Türkmenlerinden olduğunu aktardılar.

İlk geldiklerinde Firuz İni denilen bir mağarada kalmışlar. Bana mağarayı da gösterdiler. Hıristiyanlık döneminden kalma bu mağara, bir ucu Keprin’e kadar gidermiş.

Neden “İncili”?
Köyde anlatılan rivayet çok hoş:
İncili, askerlik yıllarında sakalı ve bıyığı seyrek çıktığı için yüzüne inci takarmış. Padişah onu böyle görünce “Gel bakalım İncili!” demiş. O günden sonra adı hep “İncili Çavuş” kalmış.

Saraya Nasıl Girdi?
Rivayetlere göre İncili, zekâsıyla saraya kapı araladı.

Rusların Osmanlı sarayına gönderdiği altının tartılmadan ağırlığının bulunması bilmecesini çözdü.
Saraya hediye edilen birbirine tıpatıp benzeyen iki atın anne-tay ilişkisini ortaya çıkardı.
Böylece padişahın dikkatini çekti ve “akıldane”, yani danışman oldu.

Halil Dede Türbesi
Köyün yamacında bir türbe var: Halil Dede. Halk inanışına göre, Selçuklu zamanında köyü fethederken şehit düşen bir askerin türbesi. İşte halk tefekkürü, tarihi böyle yaşatıyor.

Masa Başında Konuşanlara Cevap
Bütün bu anlatılar bize şunu gösteriyor: Türkmenlik sadece çadırda yaşamak değildir. Bugün apartmanlarda oturuyor, otomobillere biniyoruz diye geçmişimizi inkâr edemeyiz.

Biz Türkmeniz. Kimi zaman yaylada otağ kurarız, kimi zaman sarayda akıldane oluruz. Mantının suyunu da dökeriz, Çin mutfağının yemeğini de yeriz. Önemli olan, köklerimizi hor görmemek, aksine iftiharla anmaktır.

Son söz:
Kayseri’de Yörük ve Türkmenler vardır, hem de köy köy, ocak ocak. Yeter ki halkın kapısını çalalım, anlattıklarını dinleyelim. Kitaplar, belgeler ve halk hafızası birleştiğinde ortaya böyle güzellikler çıkıyor.

İLGİLİ BAŞLIKLAR
- Reklam -
Kayseri Gün Medya

Son Eklenenler